EmniyetGenel Müdürlüğü 3 Mart 2006 tarihli raporunda birçok kesimin kökeni, içeriği ve kaynağını ısrarla anlamak istemediği ‘töre’ kavramının aslında ‘kan davası, kız alıp verme, aile içi uyumsuzluk, cinsel taciz, yasak ilişki, tecavüz’ ve ‘namus’ gibi gerçekleri de kapsadığına vurgu yapıyor.
Karpaltünel sendromu genellikle 40-50 yaş aralığında olan bireylerde görülür. Özellikle yapısal olarak bilek kanalı dar olan kişilerde rahatsızlık daha fazla görülür. Bunun dışında diyabet hastalarında, alkol alanlarda, fazla kilolu olanlarda, damar hastalığı olanlarda da sıkça rastlanır.
Bebeklerdeki Göz Kayması İhmale Gelmez: Bebeklerde ilk 3 ayda ara sıra olan göz kaymaları normaldir. Daha sonra olan kaymalar mutlaka göz hekimince değerlendirmelidir. Okul Başarısızlığı Nedeni Görme Kusuru Olabilir: Hipermetropi (yakını görmeme), doğuştan itibaren vardır, tedavi edilemezse göz tembelliği ile sonuçlanabilir.
Yetişkinlerdeaort darlığının (AD) en sık rastlanan nedeni yaşlılıkla aort kapak yaprakçıklarında hareketsizlik yapan dejeneratif kalsifikasyondur.
Dar kanal hastalığı büyük ilerleme yaşamayan ve çok geç kalınmayan durumlarda tamamen tedavi edilebilir. Dar kanal hastalığı için ameliyat kararı uzman hekimler tarafından verilmeli ve gerekli tetkikler detaylı olarak yapılmalıdır. Genellikle ilerleyen yaşlarda görülen bu rahatsızlık genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.
cash. Anadolu Hemofili ve Talasemi Derneği, Hemofilideki Son Gelişmeler konulu bir panel düzenledi. Prof. Dr. Bülent Zülfikar, hemofili tedavisinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, hasta ve hasta 18 Aralık 2011 Pazar 1253 Anadolu Hemofili ve Talasemi Derneği, “Hemofilideki Son Gelişmeler” konulu bir panel düzenledi. Prof. Dr. Bülent Zülfikar, hemofili tedavisinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirterek, hasta ve hasta yakınlarını uyardıMeram Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleşen panele konuşmacı olarak, Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr Bülent Zülfikar, Türkiye Hemofili Derneği Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Yusuf Büyükpınarbaşlı, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Dağlı ve Anadolu Hemofili ve Talasemi Derneği Başkanı Oğuzhan Petekçi katıldı. Sohbet havasında geçen konuşmada ilk olarak konuşan Oğuzhan Petekçi, Dinleyicilere katılımlarından dolayı teşekkür etti. Oğuzhan Petekçi, “Hemofili hastaları ve hasta yakınlarının duyarlılığı için çok teşekkür ediyorum. Biz normal insanlardan farklı olarak yaşıyoruz. Bazı şeylere dikkat etmek zorundayız. Dernek üyeleri olarak birbirimize olan bağımız sayesinde normal insanlardan hiçbir farkımız kalmamıştır. Dernek sayesinde her türlü sosyal ortamı bizde yaşıyoruz. Sizden ricam dernekten bağınızı koparmayın” tedavisinin boynunun borcu olduğunu dile getiren Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Dağlı ise, “Problemlerin çözümü için dernek önemli bir köprü. Günün 24 saatinde rahatsızlanan hastalara dernek sayesinde kolayca ulaşabiliyoruz. Bilindiği üzere hemofili tedavisi mümkün bir kanama hastalığıdır. Düzenli tedavi olunduğunda ve hastalık sürecinde dikkatli olunduğunda hastalar problemsiz bir şekilde hayatlarına devam ederler. Biz doktorlar olarak size nasıl yardımcı olabiliriz sorusu üzerinde duruyoruz. Benim gözümde hastalara hizmet hakka hizmettir” diye konuştu. Dernek ortamında ki dayanışmadan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar da, “Zor bir işle uğraşıyoruz. Zor bir iş derken çok nadir rastlanan bir hastalıkla uğraşıyoruz. Mühim olan uğraşmamız değil pozitif bir sonuç alabilmemizdir. Siz saygıdeğer dernek mensuplarının duyarlılığı sayesinde de pozitif sonuçları alıyoruz. Bu hastalıkta önemli olan doğru tespittir. Hastalığın tespitinden sonra hasta yakınlarının da süreci çok iyi bilmeleri gerekmektedir. Hasta yakınları süreci iyi bildikleri zaman hastanın tedaviye olan isteği daha fazla olacaktır. Yalnız sizden bazı isteklerim olacak. Lütfen tedavileri ihmal etmeyin ve verilen ilaçları lütfen kullanın. Eğer tedaviye özen gösterilmez ise ileride çok ciddi sonuçlar doğurabilir” dedi. Tüzüklerinde hastaların sorunları ne olursa olsun ilgileneceklerinin yer aldığını söyleyen Zülfikar, hastaları için gereken her şeyi yapmaya hazır olduklarının vurguladı. Konuşmaların ardından Türkiye Hemofili Derneği Başkan Yardımcısı Uzm. Dr. Yusuf Büyükpınarbaşlı hastaları ve hasta yakınlarının süreç içinde ne yapmaları gerektiği hakkında bilgilendiren bir sunum ile programa son ARSLAN haber 38157 false Üye Girişi
Dişler, yüzün hatları içerisinde yer aldıklarından insanların görünümlerini etkilerler. Hatta sizin karşı tarafa bıraktığınız izlenimde büyük bir rol oynarlar. Dişler, yüzün hatları içerisinde yer aldıklarından insanların görünümlerini etkilerler. Hatta sizin karşı tarafa bıraktığınız izlenimde büyük bir rol oynarlar. Diş sağlığınızın yerinde olması daha hijyenik ve estetik bir görüntü sunar. İnsanlar da diş sağlıklarına bu nedenden dolayı çok dikkat etmeliler. Diş sağlıklarının bedensel konulardaki önemiyse saymakla bitmiyor. Tüm bu konularda gerekli bilince sahip olan kişilerde kendileri için doğru bir klinik arayışına giriyorlar. Bu sayede ağız ve diş sağlıklarını ihmal etmedikleri gibi profesyonellere teslim etmiş oluyorlar. Bursa diş klinikleri içerisinden de Turkuaz Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği öne çıkıyor. Turkuaz Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği 2009 yılında kurulmuş bir adres. Var olduğu zamandan beridir barındırdığı tecrübe ve bilgi birikimiyle ilerliyor. Bursa diş hekimi arayışlarınız içerisinde bulunmasını istediğiniz tüm özelliklere de sahip. Sizleri en iyi şekilde ağırlıyor. Bu aşamada da bulunan tüm özellikleriyle beraber en iyi adımları atmanıza yardımcı oluyor. Kaliteli altyapısı sayesinde konforla bir arada olabiliyorsunuz. Tecrübeli ekibi ve yeni nesil ekipmanlarıyla diş sağlığınız için en doğru seçim olduğunu da görebiliyorsunuz. Turkuaz Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği Kaliteli Altyapısıyla Hizmet Veriyor Turkuaz Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği hizmetleri içerisinde güvenliğe de önem veriyor. Hastaların kendilerini ev konforunda hissetmelerine yardımcı oluyor. Geniş hizmet yelpazesi sayesinde Bursa ortodontist ihtiyacının da karşılandığını görebiliyorsunuz. Turkuaz Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği sizleri hasta memnuniyeti konusunda da rahatlatıyor. Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Turkuaz Dental'i kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz.
Bu haber 04 Ağustos 2020 - 1314 'de eklendi ve 103 views kez Şehir Eğitim Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timuçin Çil, kanserin sinsi bir hastalık olduğunu ve ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Pandemi döneminde tüm dünyada kanser tanısının azaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Çil, bunun da Covid-19 endişesiyle hastaneye başvuru oranındaki düşüşten kaynaklandığını dile Vuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel yayılım gösteren Covid-19 dünya düzeninde köklü bir değişime neden olurken alışkanlıklarımızı da yeniden şekillendirdi. Pandemi öncesi en küçük rahatsızlığımızda hekime müracaat ederken, salgın sonrası Covid-19 bulaşma endişesi insanları hastanelerden Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği Öğretim Üyesi ve Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Adana Şube Başkanı Prof. Dr. Timuçin Çil, hekime başvuru oranlarındaki azalmanın yakın gelecekte karşı karşıya kalacağımız ciddi sağlık problemlerinin habercisi olduğunu döneminde tüm dünyada kanser tanısındaki azalmayı örnek gösteren Prof. Dr. Timuçin Çil, “Kanser azalan bir hastalık değil. Aksine artan bir hastalık. Ancak kanser belirtileri gösteren potansiyel hasta adaylarının bu süreç içerisinde Covid-19 bulaşma endişesiyle hastaneye ya da hekime başvurmadığını görüyoruz. Bunun sonucu olarak da kanser tanısında azalma yaşandı.. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte bizi ciddi bir problem bekliyor. Hastaneye başvurulmamasından kaynaklı olarak erken tanı alacak hastaların, geç dönemde tanı alması ve hastalığın ileri evrelere ulaşması sorunuyla karşı karşıya kalacağız” dedi.“ERKEN TANI TEDAVİDE BAŞARIYI GETİRİR”Kanserin sinsi bir hastalık olduğunu ve ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Timuçin Çil, “Kanserde erken teşhis hastalığın tedavisinde büyük önem taşıyor. Hastalığı ne kadar başında yakalarsanız tedavi süreci o kadar kolay ve başarı o derece yüksek olur. İlerleyen evrelerde ise tedavi zorlaşacağı gibi başarı oranı da düşecektir. Bu nedenle kanser belirtisi görülen hastalara en önemli önerimiz mutlaka ama mutlaka vakit kaybetmeden hekime başvurmaları yönünde” diye süreci devam etmesine rağmen hastaneye gitme konusunda çekinceleri bulunan hastaları da uyaran Prof. Dr. Timuçin Çil, “Virüs salgını endişesiyle hastaneye gitmemek doğru bir yaklaşım değil. Çünkü kanser tedavisi acil bir tedavidir, geciktirilemez ve ertelenemez. Tanısı olup tedavi edilen veya takipteki kanser hastaları için ise; hastayı takip eden tıbbi onkoloğun uygun görmesi halinde kemoterapi süreleri ya da uygulanan diğer tedavi yöntemleri konusunda hastanın faydasına olacak şekilde değişiklik yapabilir. Bunun dışında hasta mutlak suretle doktoruyla irtibat halinde olmalı, tıbbı onkoloğun uyguladığı program dahilinde sosyal mesafe, maske kullanımı ve el hijyenine dikkat ederek hastaneye giderek tedavisini yaptırmalıdır” ifadelerini kullandı.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Akkurt, skolyozun, çocuklarda görülmesi halinde ihmal etmeden en kısa zamanda muayene edilip skolyoz grafisi ile takibe alınması gerektiğini yaygın olarak görülen bir problem olan, omurganın sağ ya da sol tarafa doğru eğrilmesi ile karakterize olarak vücutta farklı sağlık sorunlarını da ortaya çıkarabilen skolyoz hakkında bilgi veren Büyük Anadolu Meydan Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Akkurt, “Skolyoz, halk arasında kamburluk ameliyatlarının özelliği genç yaşlarda hastanın omurgasındaki açılanma artmaya başlar. Hasta ilerleyen yaşlarda eğer fizik tedavi, spor, egzersizler ile düzelemezse kalp, akciğer, böbrek gibi diğer organlara bası yapmaya başlamadan önce cerrahi işlemin yapılması gerekmektedir. Her hasta için hemen ameliyat olması gerekli diyemeyiz” sürecinden bahseden Opr. Dr. İbrahim Akkurt, “Öncelikle hastanın genel durumuna bakılarak, açısı az olup, organa baskısı fazla ise ameliyat edilmesi gerekir. Ama açısı fazla, organa basısı yok ise ameliyat edilmemektedir. Ameliyat kararının alınabilmesi için hastanın durumuna bakılarak skolyoz grafileri ile takip edilmesi açılanma arttığı zaman en kısa zamanda durum değerlendirilerek cerrahi işlemin yapılması gerekmektedir. Skolyoz ameliyatları, riskli ameliyatlardır. Bu riskleri biraz azaltabilmek için ameliyatlarda nöromonitör cihazı kullanılır. Nöromonitör cihazı hastanın omurgasından bel, bacaklara ve kola giden bütün sinirleri ameliyat esnasında görüntüleyebilir. Aksi bir durum olduğunda cihaz uyarı vererek ameliyatın yönünü ve yöntemini değiştirilmesi sağlanır. Skolyoz ameliyatları yüz güldürücü ameliyatlardır. Genç hastaya da erişkin yaştaki bütün hastalara da yardımcı olunabilmektedir” diye konuştu.“Skolyoz çocuklarda ihmale gelmez”Hastalığın özellikle çocuklarda ihmal edilmeyecek bir sağlık sorunu olduğunun altını çizen Akkurt, “Skolyoz konusunda eğer çocuklarda görüldüyse ihmal etmeden en kısa zamanda muayene edilip skolyoz grafisi ile takibe alınması önerilmektedir. Skolyoz ameliyatı yapıldıktan sonra aynı gün hasta yürütülmektedir. Hastalar ameliyat sonrası hastanede 3 ile 4 gün tedavi altında takip edilmektedir. Hasta ameliyattan 1 gün sonrasında kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. 3-4 gün sonrada yapılan bilgilendirmeler ve ilaçları ile evine taburcu edilmektedir. Hasta 15 gün sonra kontrol için hastaneye gelmektedir. 1 ay sonrasında ise hasta genel yaşamına dönmektedir.” Sonraki Haber8 Temmuz 2022Uğur Metal – Uğur Urhan Kurban Bayramı Kutlama Mesajı8 Temmuz 2022Sorun Çözelim Programı Yapımcısı Av. Mustafa Güral Koldaş’ın Kurban Bayramı Kutlama Mesajı19 Haziran 2022TGF Düzce’den birlik çağrısı yaptı29 Mayıs 2022Kanal 101’den Külcü’ye ziyaret24 Nisan 2022Kuş Cenneti̇nde Su Papatyası Güzelli̇ği̇
dar kanal hastalığı ihmale gelmez