Neml Suresi Okunuşu Arapça'da Neml'in anlamı 'karınca'dır. Bu ayet-i kerimede, Hz. 62.Emmey yücıbül mudtarra iza deahü ve yekşifüs sue ve yec'alüküm hulefael ard e ilahüm NEML SURESİ OKUNUŞU VE MEALİ NEML Suresi 84. Ayet Neml Suresi hakkında Mekke döneminde Şuarâ sûresinden sonra nâzil olmuştur, doksan üç âyettir. Adını, Hz. Süleyman’ın ordusuna yol veren karıncayla ilgili kıssanın anlatıldığı 18. âyetten alır. Sûretü Süleyman olarak da anılır. Fâsılaları م، ن NemlSuresi Türkçe Meali, Neml Suresi'nin yazılışı okunuşu ve anlamı, Neml Suresi sesli dinle Neml Suresi, 62. Ayet Meali; Neml Suresi, 63. Ayet Meali NEML SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU. NEML SURESİ OKUNUŞU. 1. Ayet secde ayetidir.) 36. 62. Emmey yücıbül mudtarra iza deahü ve yekşifüs sue ve yec'alüküm Neml Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 27. suresidir ve 93 sureden oluşur. Surede karıncaların konuşmaları anlatılıyor. İşte, Neml Suresi Türkçe ve Arapça okunuşu cash. ❬ Önceki Sonraki ❭ أَمَّن يُجِيبُ ٱلْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ ٱلسُّوٓءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَآءَ ٱلْأَرْضِ ۗ أَءِلَٰهٌ مَّعَ ٱللَّهِ ۚ قَلِيلًا مَّا تَذَكَّرُونَ Emmen yucîbul mudtarra izâ deâhu ve yekşifus sûe ve yec’alukum hulefâel ardardı, e ilâhun meallâhmeallâhi, kalîlen mâ tezekkerûntezekkerûne. Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Türkçesi Kökü Arapçası yahut kimdir? أَمَّنْ yetişen ج و ب يُجِيبُ darda kalmışa ض ر ر الْمُضْطَرَّ zaman إِذَا du’a ettiği د ع و دَعَاهُ ve kaldıran ك ش ف وَيَكْشِفُ kötülüğü س و ا السُّوءَ ve sizi yapan ج ع ل وَيَجْعَلُكُمْ sahipleri خ ل ف خُلَفَاءَ yeryüzünün ا ر ض الْأَرْضِ ilah mı var? ا ل ه أَإِلَٰهٌ ile beraber مَعَ Allah اللَّهِ ne de az ق ل ل قَلِيلًا مَا düşünüyorsunuz ذ ك ر تَذَكَّرُونَ Diyanet İşleri Başkanlığı Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Diyanet Vakfı Onlar mı hayırlı yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah´tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Yoksa, darda kalan kendisine dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip kötü durumdan kurtaran ve sizleri yeryüzünün yöneticileri kılan mı? Allah´la birlikte bir tanrı mı var? Siz, pek az düşünüyorsunuz! Elmalılı Hamdi Yazır Onlar mı hayırlı yoksa, kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mı? Allah´ın yanında başka bir ilâh mı var? Ne kıt düşünüyorsunuz! Ali Fikri Yavuz Yoksa, sıkıntıya düşen kimse, dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip fenalığı gideren, sizi yeryüzünün sakinleri kılan mı, hayırlı? Allah ile beraber bir ilâh mı var? Siz pek az düşünüyorsunuz. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Yoksa, sıkılan kendisine duâ ettiği zaman ona icabet edip fenalığı açan ve size Arzın halifeleri kılan mı? Bir tanrı mı var Allahla beraber? Siz pek az düşünüyorsunuz Fizilal-il Kuran Bu düzmece ilahlar mı daha iyi yoksa sıkıntıya düşene, kendisine yalvardığı takdirde cevap vererek sıkıntısını gideren ve sizi ardarda gelen kuşaklar halinde yeryüzüne egemen kılan Allah mı? Allah´ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Ne kadar kıt düşüncelisiniz Hasan Basri Çantay Yoksa bunalmışa, kendisine düâ ve iltica etdiği zaman, icabet eden, fenalığı gideren, sizi yer yüzünün hükümdarları kılan mı? Allah ile beraber bir Tanrı ha? Siz ne kıt düşünüyorsunuz! İbni Kesir Yoksa, kendisine yakardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren; sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah´ın yanında başka bir ilah mı? Ne de kıt düşünüyorsunuz. Ömer Nasuhi Bilmen Yoksa kendisine dua ettiği zaman, sıkıntı içinde kalana icabet eden ve kötülüğü açıp gideren ve sizi yerde hükümdarlar kılan mı hayırlıdır? Allah ile beraber bir ilâh mı vardır? Siz pek az düşünüyorsunuz. Tefhim-ul Kuran Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne kadar da az öğüt alıp düşünüyorsunuz. Warning includeturkce/bil/ Failed to open stream No such file or directory in C\inetpub\vhosts\ on line 27 Warning include Failed opening 'turkce/bil/ for inclusion include_path='.;.\includes;.\pear' in C\inetpub\vhosts\ on line 27 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ 1- Ta, sin. Bunlar Kur'an'ın ve mübin herşeyi apaçık açıklayan Levh-i mahfuz'un, ana Kitab'ın ayetleridir. 27-Neml 1 طٰسٓ۠ تِلْكَ اٰيَاتُ الْقُرْاٰنِ وَكِتَابٍ مُب۪ينٍۙ Ta, sin. Bunlar Kur'an'ın ve mübin herşeyi apaçık açıklayan Levh-i mahfuz'un, ana Kitab'ın ayetleridir. -1 2- Mü'minler için hidayet doğruluk rehberi ve müjdedir. 27-Neml 2 هُدًى وَبُشْرٰى لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ Mü'minler için hidayet doğruluk rehberi ve müjdedir. -2 3- Ki onlar namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de yakinen kesin olarak iman ederler. 27-Neml 3 اَلَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ بِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ Ki onlar namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de yakinen kesin olarak iman ederler. -3 4- Ahirete inanmayanların yaptıklarını müstehak oldukları şeytana izin verip süslü gösterdik. Onlar hakka körlük içinde bocalayıp dururlar. 27-Neml 4 اِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمْ اَعْمَالَهُمْ فَهُمْ يَعْمَهُونَۜ Ahirete inanmayanların yaptıklarını müstehak oldukları şeytana izin verip süslü gösterdik. Onlar hakka körlük içinde bocalayıp dururlar. -4 5- İşte bunlar azabı en kötü olanlardır ve onlar ahirette de en büyük hüsrana ebedi ziyana uğrayanlardır. 27-Neml 5 اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ لَهُمْ سُٓوءُ الْعَذَابِ وَهُمْ فِي الْاٰخِرَةِ هُمُ الْاَخْسَرُونَ İşte bunlar azabı en kötü olanlardır ve onlar ahirette de en büyük hüsrana ebedi ziyana uğrayanlardır. -5 6- Şüphesiz ki bu Kur'an, Alim herşeyi hakkıyle bilen ve Hakim hüküm ve hikmet sahibi olan katından sana ilka edilmektedir indirilip-verilmektedir. 27-Neml 6 وَاِنَّكَ لَتُلَقَّى الْقُرْاٰنَ مِنْ لَدُنْ حَك۪يمٍ عَل۪يمٍ Şüphesiz ki bu Kur'an, Alim herşeyi hakkıyle bilen ve Hakim hüküm ve hikmet sahibi olan katından sana ilka edilmektedir indirilip-verilmektedir. -6 7- Hani Musa ailesine demişti ki "Şüphesiz ben bir ateş gördüm. Size oradan ya bir haber getireceğim veya ısınmanız için bir kor ateş getireceğim." 27-Neml 7 اِذْ قَالَ مُوسٰى لِاَهْلِه۪ٓ اِنّ۪ٓي اٰنَسْتُ نَاراًۜ سَاٰت۪يكُمْ مِنْهَا بِخَبَرٍ اَوْ اٰت۪يكُمْ بِشِهَابٍ قَبَسٍ لَعَلَّكُمْ تَصْطَلُونَ Hani Musa ailesine demişti ki "Şüphesiz ben bir ateş gördüm. Size oradan ya bir haber getireceğim veya ısınmanız için bir kor ateş getireceğim." -7 8- Oraya gittiğinde kendisine şöyle seslenildi "Ateşde olanlar da, çevresinde bulunanlar da mübarek-kutlu kılınmıştır. Alemlerin Rabbi olan Allah her türlü noksanlıktan münezzehtir." 27-Neml 8 فَلَمَّا جَٓاءَهَا نُودِيَ اَنْ بُورِكَ مَنْ فِي النَّارِ وَمَنْ حَوْلَهَاۜ وَسُبْحَانَ اللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ Oraya gittiğinde kendisine şöyle seslenildi "Ateşde olanlar da, çevresinde bulunanlar da mübarek-kutlu kılınmıştır. Alemlerin Rabbi olan Allah her türlü noksanlıktan münezzehtir." -8 9- Ey Musa, Ben Aziz üstün ve güçlü ve Hakim hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ım. 27-Neml 9 يَا مُوسٰٓى اِنَّـهُٓ اَنَا اللّٰهُ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُۙ Ey Musa, Ben Aziz üstün ve güçlü ve Hakim hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ım. -9 10- Asanı at. Attı ve onun küçük-hızlı bir yılan gibi debelenmekte olduğunu görünce dönüp kaçtı ve arkasına bakmadı. "Ey Musa korkma, Benim huzurumda peygamberler korkmaz." 27-Neml 10 وَاَلْقِ عَصَاكَۜ فَلَمَّا رَاٰهَا تَهْتَزُّ كَاَنَّهَا جَٓانٌّ وَلّٰى مُدْبِراً وَلَمْ يُعَقِّبْۜ يَا مُوسٰى لَا تَخَفْ اِنّ۪ي لَا يَخَافُ لَدَيَّ الْمُرْسَلُونَۗ Asanı at. Attı ve onun küçük-hızlı bir yılan gibi debelenmekte olduğunu görünce dönüp kaçtı ve arkasına bakmadı. "Ey Musa korkma, Benim huzurumda peygamberler korkmaz." -10 11- "Zulmedenler müstesna. Ancak kim yaptığı kötülüğü tevbeyle terkederek iyiliğe çevirirse bilsin ki Ben Gafur çok bağışlayan ve Rahim'im rahmetimle çok esirgeyenim. 27-Neml 11 اِلَّا مَنْ ظَلَمَ ثُمَّ بَدَّلَ حُسْناً بَعْدَ سُٓوءٍ فَاِنّ۪ي غَفُورٌ رَح۪يمٌ "Zulmedenler müstesna. Ancak kim yaptığı kötülüğü tevbeyle terkederek iyiliğe çevirirse bilsin ki Ben Gafur çok bağışlayan ve Rahim'im rahmetimle çok esirgeyenim. -11 12- Elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çıkıversin. Bu, Firavun ve kavmine gönderilecek dokuz ayet mucize içindedir. Onlar fasık yoldan çıkmış bir kavimdir." 27-Neml 12 وَاَدْخِلْ يَدَكَ ف۪ي جَيْبِكَ تَخْرُجْ بَيْضَٓاءَ مِنْ غَيْرِ سُٓوءٍ ف۪ي تِسْعِ اٰيَاتٍ اِلٰى فِرْعَوْنَ وَقَوْمِه۪ۜ اِنَّهُمْ كَانُوا قَوْماً فَاسِق۪ينَ Elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çıkıversin. Bu, Firavun ve kavmine gönderilecek dokuz ayet mucize içindedir. Onlar fasık yoldan çıkmış bir kavimdir." -12 13- Ayetlerimiz onların gözleri önüne serilince "Bu apaçık bir sihirdir" dediler. 27-Neml 13 فَلَمَّا جَٓاءَتْهُمْ اٰيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هٰذَا سِحْرٌ مُب۪ينٌۚ Ayetlerimiz onların gözleri önüne serilince "Bu apaçık bir sihirdir" dediler. -13 14- Vicdanları yakinen anladığı kesin olarak kabul ettiği halde zulüm ve kibirlerinden ötürü onları ayetlerimizi bile bile inkar ettiler. Artık sen bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak. 27-Neml 14 وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَٓا اَنْفُسُهُمْ ظُلْماً وَعُلُواًّۜ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِد۪ينَ۟ Vicdanları yakinen anladığı kesin olarak kabul ettiği halde zulüm ve kibirlerinden ötürü onları ayetlerimizi bile bile inkar ettiler. Artık sen bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak. -14 15- Andolsun ki Biz Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik de onlar "Bizi inanmış kullarından birçoğuna göre üstün kılan Allah'a hamdolsun" dediler. 27-Neml 15 وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ وَسُلَيْمٰنَ عِلْماًۚ وَقَالَا الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي فَضَّلَنَا عَلٰى كَث۪يرٍ مِنْ عِبَادِهِ الْمُؤْمِن۪ينَ Andolsun ki Biz Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik de onlar "Bizi inanmış kullarından birçoğuna göre üstün kılan Allah'a hamdolsun" dediler. -15 16- Süleyman Davud'a varis oldu ve dedi ki "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden bolca verildi. İşte bu apaçık bir lutuftur-üstünlüktür." 27-Neml 16 وَوَرِثَ سُلَيْمٰنُ دَاوُ۫دَ وَقَالَ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ عُلِّمْنَا مَنْطِقَ الطَّيْرِ وَاُو۫ت۪ينَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍۜ اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْفَضْلُ الْمُب۪ينُ Süleyman Davud'a varis oldu ve dedi ki "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şeyden bolca verildi. İşte bu apaçık bir lutuftur-üstünlüktür." -16 17- Süleyman için cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları toplandı. Hepsi düzenli bir şekilde sevk ve idare ediliyordu. 27-Neml 17 وَحُشِرَ لِسُلَيْمٰنَ جُنُودُهُ مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ وَالطَّيْرِ فَهُمْ يُوزَعُونَ Süleyman için cinlerden, insanlardan ve kuşlardan orduları toplandı. Hepsi düzenli bir şekilde sevk ve idare ediliyordu. -17 18- Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki "Ey karınca topluluğu yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları farkında olmaksızın sizi kırmasın kırıp öldürmesin" dedi. 27-Neml 18 حَتّٰٓى اِذَٓا اَتَوْا عَلٰى وَادِ النَّمْلِۙ قَالَتْ نَمْلَةٌ يَٓا اَيُّهَا النَّمْلُ ادْخُلُوا مَسَاكِنَكُمْۚ لَا يَحْطِمَنَّكُمْ سُلَيْمٰنُ وَجُنُودُهُۙ وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki "Ey karınca topluluğu yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları farkında olmaksızın sizi kırmasın kırıp öldürmesin" dedi. -18 19- Süleyman onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki "Rabbim. Bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı bana nasib et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat." 27-Neml 19 فَتَبَسَّمَ ضَاحِكاً مِنْ قَوْلِهَا وَقَالَ رَبِّ اَوْزِعْن۪ٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْن۪ي بِرَحْمَتِكَ ف۪ي عِبَادِكَ الصَّالِح۪ينَ Süleyman onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki "Rabbim. Bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı bana nasib et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat." -19 20- Süleyman kuşları denetledikten sonra dedi ki "Hüdhüd'ü neden göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?" 27-Neml 20 وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَٓا اَرَى الْهُدْهُدَۘ اَمْ كَانَ مِنَ الْغَٓائِب۪ينَ Süleyman kuşları denetledikten sonra dedi ki "Hüdhüd'ü neden göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?" -20 21- "Onu şiddetli bir azaba uğratacağım veya onu boğazından keseceğim ya da o bana mazeretini gösteren apaçık bir burhan kesin bir delil getirmelidir." 27-Neml 21 لَاُعَذِّبَنَّهُ عَذَاباً شَد۪يداً اَوْ لَا۬اَذْبَحَنَّهُٓ اَوْ لَيَأْتِيَنّ۪ي بِسُلْطَانٍ مُب۪ينٍ "Onu şiddetli bir azaba uğratacağım veya onu boğazından keseceğim ya da o bana mazeretini gösteren apaçık bir burhan kesin bir delil getirmelidir." -21 22- Çok geçmeden Hüdhüd geldi ve dedi ki "Senin bilgi veya haberle henüz kuşatıp öğrenemediğin şeyi ben ulaşıp öğrendim ve sana Sebe'den yakin kesinlikle doğru bir haber getirdim." 27-Neml 22 فَمَكَثَ غَيْرَ بَع۪يدٍ فَقَالَ اَحَطْتُ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِه۪ وَجِئْتُكَ مِنْ سَبَأٍ بِنَبَأٍ يَق۪ينٍ Çok geçmeden Hüdhüd geldi ve dedi ki "Senin bilgi veya haberle henüz kuşatıp öğrenemediğin şeyi ben ulaşıp öğrendim ve sana Sebe'den yakin kesinlikle doğru bir haber getirdim." -22 23- Ben onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum. Ona ülkesinde her şeyden verilmiş ve bir de büyük bir tahtı var. 27-Neml 23 اِنّ۪ي وَجَدْتُ امْرَاَةً تَمْلِكُهُمْ وَاُو۫تِيَتْ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ وَلَهَا عَرْشٌ عَظ۪يمٌ Ben onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum. Ona ülkesinde her şeyden verilmiş ve bir de büyük bir tahtı var. -23 24- Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde ederlerken gördüm. Şeytan onlara bu kötü amellerini süsleyip-güzel göstererek onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bundan dolayı hidayet doğru yolu bulmuyorlar. 27-Neml 24 وَجَدْتُهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّب۪يلِ فَهُمْ لَا يَهْتَدُونَۙ Onu ve kavmini, Allah'ı bırakıp da güneşe secde ederlerken gördüm. Şeytan onlara bu kötü amellerini süsleyip-güzel göstererek onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bundan dolayı hidayet doğru yolu bulmuyorlar. -24 25- Göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran, gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilmekte olan Allah'a secde etmesinler diye haktan uzak tutulmuşlar. 27-Neml 25 اَلَّا يَسْجُدُوا لِلّٰهِ الَّذ۪ي يُخْرِجُ الْخَبْءَ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُخْفُونَ وَمَا تُعْلِنُونَ Göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran, gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilmekte olan Allah'a secde etmesinler diye haktan uzak tutulmuşlar. -25 26- Oysa Allah O'dur ki O'ndan başka ilah yoktur, yüce Arş'ın Rabbidir? 27-Neml 26 اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ Oysa Allah O'dur ki O'ndan başka ilah yoktur, yüce Arş'ın Rabbidir? -26 27- Süleyman dedi ki "Doğruyu mu söyledin yoksa yanılıp yalancılardan mı oldun göreceğiz." dedi. 27-Neml 27 قَالَ سَنَنْظُرُ اَصَدَقْتَ اَمْ كُنْتَ مِنَ الْكَاذِب۪ينَ Süleyman dedi ki "Doğruyu mu söyledin yoksa yanılıp yalancılardan mı oldun göreceğiz." dedi. -27 28- "Benim kitabımı yazdıklarımı git-götür, onu kendilerine bırak sonra onlardan biraz uzaklaş ve neye hangi karara döneceklerine bak." 27-Neml 28 اِذْهَبْ بِكِتَاب۪ي هٰذَا فَاَلْقِهْ اِلَيْهِمْ ثُمَّ تَوَلَّ عَنْهُمْ فَانْظُرْ مَاذَا يَرْجِعُونَ "Benim kitabımı yazdıklarımı git-götür, onu kendilerine bırak sonra onlardan biraz uzaklaş ve neye hangi karara döneceklerine bak." -28 29- Kitabın-yazılanların bırakılmasından sonra Sebe melikesi dedi ki "Ey ileri gelenler, bana kerim çok önemli-değerli bir kitab bırakıldı." 27-Neml 29 قَالَتْ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُ۬ا اِنّ۪ٓي اُلْقِيَ اِلَيَّ كِتَابٌ كَر۪يمٌ Kitabın-yazılanların bırakılmasından sonra Sebe melikesi dedi ki "Ey ileri gelenler, bana kerim çok önemli-değerli bir kitab bırakıldı." -29 30- "Bu kitap Süleyman'dandır, başlangıcı Rahman ve Rahim Olan Allah'ın adıyladır." 27-Neml 30 اِنَّهُ مِنْ سُلَيْمٰنَ وَاِنَّهُ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ "Bu kitap Süleyman'dandır, başlangıcı Rahman ve Rahim Olan Allah'ın adıyladır." -30 31- İçinde "Bana karşı büyüklenmeyin ve bana teslim olmuşlar olarak gelin" diye yazmaktadır. 27-Neml 31 اَلَّا تَعْلُوا عَلَيَّ وَأْتُون۪ي مُسْلِم۪ينَ۟ İçinde "Bana karşı büyüklenmeyin ve bana teslim olmuşlar olarak gelin" diye yazmaktadır. -31 32- Sonra dedi ki "Ey ileri gelenler, bu işimde bana görüş belirtin. Siz yanımda olmadan görüş bildirip-onaylamadan ben hiç bir işte kesin karar veren biri değilim." 27-Neml 32 قَالَتْ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُ۬ا اَفْتُون۪ي ف۪ٓي اَمْر۪يۚ مَا كُنْتُ قَاطِعَةً اَمْراً حَتّٰى تَشْهَدُونِ Sonra dedi ki "Ey ileri gelenler, bu işimde bana görüş belirtin. Siz yanımda olmadan görüş bildirip-onaylamadan ben hiç bir işte kesin karar veren biri değilim." -32 33- Dediler ki "Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız, bu iş konusunda ise karar-buyruk senindir. Sen hiç korkmadan neyi emredeceğine bak." 27-Neml 33 قَالُوا نَحْنُ اُو۬لُوا قُوَّةٍ وَاُو۬لُوا بَأْسٍ شَد۪يدٍ وَالْاَمْرُ اِلَيْكِ فَانْظُر۪ي مَاذَا تَأْمُر۪ينَ Dediler ki "Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız, bu iş konusunda ise karar-buyruk senindir. Sen hiç korkmadan neyi emredeceğine bak." -33 34- Sebe melikesi dedi ki "Hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman orasını bozguna uğratırlar ve halkından şerefli uluları hor ve aşağılık kılarlar. Onlar böyle yaparlar." 27-Neml 34 قَالَتْ اِنَّ الْمُلُوكَ اِذَا دَخَلُوا قَرْيَةً اَفْسَدُوهَا وَجَعَلُٓوا اَعِزَّةَ اَهْلِهَٓا اَذِلَّةًۚ وَكَذٰلِكَ يَفْعَلُونَ Sebe melikesi dedi ki "Hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman orasını bozguna uğratırlar ve halkından şerefli uluları hor ve aşağılık kılarlar. Onlar böyle yaparlar." -34 35- Ben şimdi onlara bir hediye göndereyim de bakayım elçiler neyle hangi cevapla dönecekler. 27-Neml 35 وَاِنّ۪ي مُرْسِلَةٌ اِلَيْهِمْ بِهَدِيَّةٍ فَنَاظِرَةٌ بِمَ يَرْجِعُ الْمُرْسَلُونَ Ben şimdi onlara bir hediye göndereyim de bakayım elçiler neyle hangi cevapla dönecekler. -35 36- Elçiler hediyelerle Süleyman'a geldiği zaman dedi ki "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana vermekte olduğu size verdiğinden daha hayırlıdır. Bu hediyenizle ben değil siz sevinip öğünebilirsiniz." 27-Neml 36 فَلَمَّا جَٓاءَ سُلَيْمٰنَ قَالَ اَتُمِدُّونَنِ بِمَالٍۘ فَمَٓا اٰتٰينِ‌يَ اللّٰهُ خَيْرٌ مِمَّٓا اٰتٰيكُمْۚ بَلْ اَنْتُمْ بِهَدِيَّتِكُمْ تَفْرَحُونَ Elçiler hediyelerle Süleyman'a geldiği zaman dedi ki "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana vermekte olduğu size verdiğinden daha hayırlıdır. Bu hediyenizle ben değil siz sevinip öğünebilirsiniz." -36 37- Ey elçi sen onlara dön ve şunu bildir ki andolsun biz onlara asla karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan horlanmış aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız. 27-Neml 37 اِرْجِعْ اِلَيْهِمْ فَلَنَأْتِيَنَّهُمْ بِجُنُودٍ لَا قِبَلَ لَهُمْ بِهَا وَلَنُخْرِجَنَّهُمْ مِنْهَٓا اَذِلَّةً وَهُمْ صَاغِرُونَ Ey elçi sen onlara dön ve şunu bildir ki andolsun biz onlara asla karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan horlanmış aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız. -37 38- Elçilerin gitmesinden sonra Süleyman "Ey ulular-ileri gelenler. Onlar bana teslim olmuşlar olarak gelmeden önce hanginiz bana onun melikenin tahtını getirir?" dedi. 27-Neml 38 قَالَ يَٓا اَيُّهَا الْمَلَؤُ۬ا اَيُّكُمْ يَأْت۪ين۪ي بِعَرْشِهَا قَبْلَ اَنْ يَأْتُون۪ي مُسْلِم۪ينَ Elçilerin gitmesinden sonra Süleyman "Ey ulular-ileri gelenler. Onlar bana teslim olmuşlar olarak gelmeden önce hanginiz bana onun melikenin tahtını getirir?" dedi. -38 39- Cinlerden bir ifrit "Bana izin verirsen sen daha makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz" dedi. 27-Neml 39 قَالَ عِفْر۪يتٌ مِنَ الْجِنِّ اَنَا۬ اٰت۪يكَ بِه۪ قَبْلَ اَنْ تَقُومَ مِنْ مَقَامِكَۚ وَاِنّ۪ي عَلَيْهِ لَقَوِيٌّ اَم۪ينٌ Cinlerden bir ifrit "Bana izin verirsen sen daha makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz" dedi. -39 40- Nezdinde kendi yanında Kitab'tan ilmi olan kimse dedi ki "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm." Derken Süleyman onu kendi yanına gelip yerleşivermiş görünce dedi ki "Bu Rabbimin fazlındandır. O'na şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemekte olduğu için bunu lutfetti. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiştir, kim de nankörlük ederse bilinsin ki Rabbim Gani'dir hiçbir şeye ihtiyacı olmayan zengindir, Kerim'dir iyilik ve ikramı boldur. 27-Neml 40 قَالَ الَّذ۪ي عِنْدَهُ عِلْمٌ مِنَ الْكِتَابِ اَنَا۬ اٰت۪يكَ بِه۪ قَبْلَ اَنْ يَرْتَدَّ اِلَيْكَ طَرْفُكَۜ فَلَمَّا رَاٰهُ مُسْتَقِراًّ عِنْدَهُ قَالَ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ي۠ لِيَبْلُوَن۪ٓي ءَاَشْكُرُ اَمْ اَكْفُرُۜ وَمَنْ شَكَرَ فَاِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِه۪ۚ وَمَنْ كَفَرَ فَاِنَّ رَبّ۪ي غَنِيٌّ كَر۪يمٌ Nezdinde kendi yanında Kitab'tan ilmi olan kimse dedi ki "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm." Derken Süleyman onu kendi yanına gelip yerleşivermiş görünce dedi ki "Bu Rabbimin fazlındandır. O'na şükür mü yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemekte olduğu için bunu lutfetti. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiştir, kim de nankörlük ederse bilinsin ki Rabbim Gani'dir hiçbir şeye ihtiyacı olmayan zengindir, Kerim'dir iyilik ve ikramı boldur. -40 41- Dedi ki "O'nun tahtını bilip-tanınmayacağı değişikliğe uğratın, bakalım hidayeti doğru yolu bulabilecek mi yoksa bulmayanlardan mı olacak? 27-Neml 41 قَالَ نَكِّرُوا لَهَا عَرْشَهَا نَنْظُرْ اَتَهْتَد۪ٓي اَمْ تَكُونُ مِنَ الَّذ۪ينَ لَا يَهْتَدُونَ Dedi ki "O'nun tahtını bilip-tanınmayacağı değişikliğe uğratın, bakalım hidayeti doğru yolu bulabilecek mi yoksa bulmayanlardan mı olacak? -41 42- Melike geldiği zaman ona "Senin tahtın da böyle mi?" denildi. O da dedi ki "Tıpkı o. Zaten bize buraya gelmeden daha önce bilgi-haber verilmişti ve biz Süleyman'a teslim olmuştuk." 27-Neml 42 فَلَمَّا جَٓاءَتْ ق۪يلَ اَهٰكَذَا عَرْشُكِۜ قَالَتْ كَاَنَّهُ هُوَۚ وَاُو۫ت۪ينَا الْعِلْمَ مِنْ قَبْلِهَا وَكُنَّا مُسْلِم۪ينَ Melike geldiği zaman ona "Senin tahtın da böyle mi?" denildi. O da dedi ki "Tıpkı o. Zaten bize buraya gelmeden daha önce bilgi-haber verilmişti ve biz Süleyman'a teslim olmuştuk." -42 43- Onu melikeyi Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler doğruyu söylemekten ve hidayetten alıkoymuştu. Çünkü o, küfre sapan bir kavimdendi. 27-Neml 43 وَصَدَّهَا مَا كَانَتْ تَعْبُدُ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ اِنَّهَا كَانَتْ مِنْ قَوْمٍ كَافِر۪ينَ Onu melikeyi Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler doğruyu söylemekten ve hidayetten alıkoymuştu. Çünkü o, küfre sapan bir kavimdendi. -43 44- Ona "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve eteğini çekerek ayaklarını açtı. Süleyman dedi ki "Bu billurdan yapılmış şeffaf ve düzeltilmiş bir köşk-zeminidir." Melike dedi ki "Rabbim, ben şimdiye kadar kendime zulmetmişim. Artık ben de Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." 27-Neml 44 ق۪يلَ لَهَا ادْخُلِي الصَّرْحَۚ فَلَمَّا رَاَتْهُ حَسِبَتْهُ لُجَّةً وَكَشَفَتْ عَنْ سَاقَيْهَاۜ قَالَ اِنَّهُ صَرْحٌ مُمَرَّدٌ مِنْ قَوَار۪يرَۜ قَالَتْ رَبِّ اِنّ۪ي ظَلَمْتُ نَفْس۪ي وَاَسْلَمْتُ مَعَ سُلَيْمٰنَ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ۟ Ona "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve eteğini çekerek ayaklarını açtı. Süleyman dedi ki "Bu billurdan yapılmış şeffaf ve düzeltilmiş bir köşk-zeminidir." Melike dedi ki "Rabbim, ben şimdiye kadar kendime zulmetmişim. Artık ben de Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." -44 45- Andolsun ki Semud'a "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen-çatışan iki zümre-grup oluverdiler. 27-Neml 45 وَلَقَدْ اَرْسَلْـنَٓا اِلٰى ثَمُودَ اَخَـاهُمْ صَـالِحاً اَنِ اعْبُـدُوا اللّٰهَ فَاِذَا هُمْ فَر۪يقَانِ يَخْتَصِمُونَ Andolsun ki Semud'a "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen-çatışan iki zümre-grup oluverdiler. -45 46- Salih dedi ki "Ey kavmim. Neden iyilikten önce hemen kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz." 27-Neml 46 قَالَ يَا قَوْمِ لِمَ تَسْتَعْجِلُونَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِۚ لَوْلَا تَسْتَغْفِرُونَ اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ Salih dedi ki "Ey kavmim. Neden iyilikten önce hemen kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret bağışlanma dilemeniz gerekmez mi? Umulur ki esirgenirsiniz." -46 47- Dediler ki "Sen ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Salih dedi ki "Sizin uğursuzluğunuz karşılaştığınız bu musibet Allah katındadır orada takdir edilip-yazılmıştır. Hayır bu musibetle siz denenmekte olan bir kavimsiniz." 27-Neml 47 قَالُوا اطَّيَّرْنَا بِكَ وَبِمَنْ مَعَكَۜ قَالَ طَٓائِرُكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ تُفْتَنُونَ Dediler ki "Sen ve seninle birlikte olanlar yüzünden uğursuzluğa uğradık." Salih dedi ki "Sizin uğursuzluğunuz karşılaştığınız bu musibet Allah katındadır orada takdir edilip-yazılmıştır. Hayır bu musibetle siz denenmekte olan bir kavimsiniz." -47 48- Şehirde dokuzlu bir çete vardı ki yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar ve ıslaha iyilik ve düzenliğe hiç yanaşmıyorlardı. 27-Neml 48 وَكَانَ فِي الْمَد۪ينَةِ تِسْعَةُ رَهْطٍ يُفْسِدُونَ فِي الْاَرْضِ وَلَا يُصْلِحُونَ Şehirde dokuzlu bir çete vardı ki yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar ve ıslaha iyilik ve düzenliğe hiç yanaşmıyorlardı. -48 49- Kendi aralarında Allah adına and içerek dediler ki "Gece ona ve ailesine gizli bir baskın yapalım hepsini öldürelim. Sonra da velisine 'Ailesinin yok oluşunda biz orada değildik şahid olmadık ve inanın bizler doğruyu söyleyenleriz' diyelim." 27-Neml 49 قَالُوا تَقَاسَمُوا بِاللّٰهِ لَنُبَيِّتَنَّهُ وَاَهْلَهُ ثُمَّ لَنَقُولَنَّ لِوَلِيِّه۪ مَا شَهِدْنَا مَهْلِكَ اَهْلِه۪ وَاِنَّا لَصَادِقُونَ Kendi aralarında Allah adına and içerek dediler ki "Gece ona ve ailesine gizli bir baskın yapalım hepsini öldürelim. Sonra da velisine 'Ailesinin yok oluşunda biz orada değildik şahid olmadık ve inanın bizler doğruyu söyleyenleriz' diyelim." -49 50- Onlar Bizim bilip-gördüğümüz hileli bir düzen-tuzak kurdular. Biz de onların bilip-görmediği farkında olmadığı bir düzen-tuzak kurduk. 27-Neml 50 وَمَكَرُوا مَكْراً وَمَكَرْنَا مَكْراً وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ Onlar Bizim bilip-gördüğümüz hileli bir düzen-tuzak kurdular. Biz de onların bilip-görmediği farkında olmadığı bir düzen-tuzak kurduk. -50 51- Kendilerince kurdukları tuzağın uğradığı sona bir bak. Biz onları ve kavimlerini topluca helak ettik. 27-Neml 51 فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ مَكْرِهِمْۙ اَنَّا دَمَّرْنَاهُمْ وَقَوْمَهُمْ اَجْمَع۪ينَ Kendilerince kurdukları tuzağın uğradığı sona bir bak. Biz onları ve kavimlerini topluca helak ettik. -51 52- İşte zulmetmeleri dolayısıyla çökmüş enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Bilen-anlayan bir kavim için bunda elbette bir ayet vardır. 27-Neml 52 فَتِلْكَ بُيُوتُهُمْ خَاوِيَةً بِمَا ظَلَمُواۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ İşte zulmetmeleri dolayısıyla çökmüş enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Bilen-anlayan bir kavim için bunda elbette bir ayet vardır. -52 53- İman edenleri ve korkup-sakınanları da kurtardık. 27-Neml 53 وَاَنْجَيْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ İman edenleri ve korkup-sakınanları da kurtardık. -53 54- Lut'u da gönderdik. Hani kavmine demişti ki "Siz göz göre göre alenen o hayasızlığı mı utanmazlığı mı yapıyorsunuz?" 27-Neml 54 وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَاَنْتُمْ تُبْصِرُونَ Lut'u da gönderdik. Hani kavmine demişti ki "Siz göz göre göre alenen o hayasızlığı mı utanmazlığı mı yapıyorsunuz?" -54 55- Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz ne yaptığını ve sonucunu bilmeyen cahil bir kavimsiniz. 27-Neml 55 اَئِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَٓاءِۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ تَجْهَلُونَ Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz ne yaptığını ve sonucunu bilmeyen cahil bir kavimsiniz. -55 56- Onun kavminin cevabı "Lut ailesini şehrinizden sürüp-çıkarın. Onlar bizim yaptıklarımızdan uzak temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka bir şey olmadı. 27-Neml 56 فَمَا كَانَ جَوَابَ قَوْمِه۪ٓ اِلَّٓا اَنْ قَالُٓوا اَخْرِجُٓوا اٰلَ لُوطٍ مِنْ قَرْيَتِكُمْۚ اِنَّهُمْ اُنَاسٌ يَتَطَهَّرُونَ Onun kavminin cevabı "Lut ailesini şehrinizden sürüp-çıkarın. Onlar bizim yaptıklarımızdan uzak temiz kalmak isteyen insanlarmış" demekten başka bir şey olmadı. -56 57- Biz de onu ve ailesini kurtardık. Yalnızca karısı müstesna hariç, onun yaptıkları nedeniyle geride kalmasını takdir ettik. 27-Neml 57 فَاَنْجَيْنَاهُ وَاَهْلَـهُٓ اِلَّا امْرَاَتَهُۘ قَدَّرْنَاهَا مِنَ الْغَابِر۪ينَ Biz de onu ve ailesini kurtardık. Yalnızca karısı müstesna hariç, onun yaptıkları nedeniyle geride kalmasını takdir ettik. -57 58- Onların geride kalanların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılıp korkutulanların fakat sakınmayanların yağmuru ne kadar kötüdür. 27-Neml 58 وَاَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ مَطَراًۚ فَسَٓاءَ مَطَرُ الْمُنْذَر۪ينَ۟ Onların geride kalanların üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılıp korkutulanların fakat sakınmayanların yağmuru ne kadar kötüdür. -58 59- Dedi ki "Hamd olsun Allah'a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı?" 27-Neml 59 قُلِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ وَسَلَامٌ عَلٰى عِبَادِهِ الَّذ۪ينَ اصْطَفٰىۜ آٰللّٰهُ خَيْرٌ اَمَّا يُشْرِكُونَۜ Dedi ki "Hamd olsun Allah'a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı yoksa onların ortak koştukları mı?" -59 60- Onlar mı hayırlı yoksa gökleri ve yeri yaratan, size gökten su indiren mi? Onunla o suyla gönül alıcı güzel bahçeler bitirdik, sizin için onun bir ağacını bitirmek bile mümkün değildir. Allah ile beraber başka bir ilah mı? Hayır asla yoktur, ancak onlar sapıklıkta devam eden bir kavimdir. 27-Neml 60 اَمَّنْ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَاَنْزَلَ لَكُمْ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۚ فَاَنْبَتْنَا بِه۪ حَدَٓائِقَ ذَاتَ بَهْجَةٍۚ مَا كَانَ لَكُمْ اَنْ تُنْبِتُوا شَجَرَهَاۜ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِۜ بَلْ هُمْ قَوْمٌ يَعْدِلُونَۜ Onlar mı hayırlı yoksa gökleri ve yeri yaratan, size gökten su indiren mi? Onunla o suyla gönül alıcı güzel bahçeler bitirdik, sizin için onun bir ağacını bitirmek bile mümkün değildir. Allah ile beraber başka bir ilah mı? Hayır asla yoktur, ancak onlar sapıklıkta devam eden bir kavimdir. -60 61- Ya da arzı-dünyayı bir karar yeri merkezi karargah kılan, aralarında ırmaklar var eden akıtan, arza sarsılmaması için köklü sabit dağlar diken-yükselten ve iki deniz arasına engel koyan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Hayır, onların çoğu bilmiyorlar. 27-Neml 61 اَمَّنْ جَعَلَ الْاَرْضَ قَرَاراً وَجَعَلَ خِلَالَـهَٓا اَنْهَاراً وَجَعَلَ لَهَا رَوَاسِيَ وَجَعَلَ بَيْنَ الْبَحْرَيْنِ حَاجِزاًۜ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِۜ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَۜ Ya da arzı-dünyayı bir karar yeri merkezi karargah kılan, aralarında ırmaklar var eden akıtan, arza sarsılmaması için köklü sabit dağlar diken-yükselten ve iki deniz arasına engel koyan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Hayır, onların çoğu bilmiyorlar. -61 62- Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olan Kendisine dua ettiği zaman darda kalıp, bunalmışa icabet eden, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı hayırlı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne kadar da kıt az düşünüyorsunuz. 27-Neml 62 اَمَّنْ يُج۪يبُ الْمُضْطَرَّ اِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّٓوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَـفَٓاءَ الْاَرْضِۜ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِۜ قَل۪يلاً مَا تَذَكَّرُونَۜ Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olan Kendisine dua ettiği zaman darda kalıp, bunalmışa icabet eden, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı hayırlı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne kadar da kıt az düşünüyorsunuz. -62 63- Ya da karanın ve denizin karanlıkları içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarları müjde vericiler olarak gönderen mi hayırlı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Allah, onların şirk koşmakta olduklarından münezzehtir-yücedir. 27-Neml 63 اَمَّنْ يَهْد۪يكُمْ ف۪ي ظُلُمَاتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَنْ يُرْسِلُ الرِّيَاحَ بُشْراً بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِه۪ۜ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِۜ تَعَالَى اللّٰهُ عَمَّا يُشْرِكُونَۜ Ya da karanın ve denizin karanlıkları içinde size yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgarları müjde vericiler olarak gönderen mi hayırlı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Allah, onların şirk koşmakta olduklarından münezzehtir-yücedir. -63 64- Ya da yaratmayı ilk başlatıp-devam eden sonra onu iade edecek önceki yokluk durumuna geri çevirecek olan, sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? De ki "Eğer doğru söylüyorsanız burhanınızı kesin delilinizi getirin." 27-Neml 64 اَمَّنْ يَبْدَؤُا الْخَلْقَ ثُمَّ يُع۪يدُهُ وَمَنْ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۜ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِۜ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ Ya da yaratmayı ilk başlatıp-devam eden sonra onu iade edecek önceki yokluk durumuna geri çevirecek olan, sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? De ki "Eğer doğru söylüyorsanız burhanınızı kesin delilinizi getirin." -64 65- De ki "Göklerde ve yerde, Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Onlar ne zaman diriltileceklerinin de farkında değillerdir." 27-Neml 65 قُلْ لَا يَعْلَمُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُۜ وَمَا يَشْعُرُونَ اَيَّانَ يُبْعَثُونَ De ki "Göklerde ve yerde, Allah'tan başka kimse gaybı bilmez. Onlar ne zaman diriltileceklerinin de farkında değillerdir." -65 66- Hayır, onlara ahiret hakkındaki bilgiler ardarda sadece Bizden gelmektedir. Hayır iman etmezler, onlar bundan şüphe etmektedirler. Hayır hakkı görmezler, onlar bundan yana kördürler. 27-Neml 66 بَلِ ادَّارَكَ عِلْمُهُمْ فِي الْاٰخِرَةِ۠ بَلْ هُمْ ف۪ي شَكٍّ مِنْهَا۠ بَلْ هُمْ مِنْهَا عَمُونَ۟ Hayır, onlara ahiret hakkındaki bilgiler ardarda sadece Bizden gelmektedir. Hayır iman etmezler, onlar bundan şüphe etmektedirler. Hayır hakkı görmezler, onlar bundan yana kördürler. -66 67- Küfre sapanlar dedi ki "Biz ve atalarımız toprak olduktan sonra mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilip-çıkarılacağız." 27-Neml 67 Meal Ayet Arapça فَمَكَثَ غَيْرَ بَع۪يدٍ فَقَالَ اَحَطْتُ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِه۪ وَجِئْتُكَ مِنْ سَبَاٍ بِنَبَاٍ يَق۪ينٍ Türkçe Okunuşu * Femekeśe ġayra ba’îdin fekâle ehattu bimâ lem tuhit bihi ve ci/tuke min sebe-in binebe-in yakînin 1. Ömer Çelik Meali Çok geçmeden Hüdhüd çıkageldi ve Süleyman’a dedi ki “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe’ kavminden çok mühim ve doğruluğu kesin bir haber getirdim.” 2. Diyanet Vakfı Meali Çok geçmeden Hüdhüd gelip Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. 3. Diyanet İşleri Eski Meali 22,23,24,25,26. Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur" dedi. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve Süleyman’a şöyle dedi “Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim.” 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Çok geçmeden Hüdhüd gelip "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Derken bekledi çok geçmeden geldi, ben, dedi senin ihata etmediğin bir şey ihata eyledim ve sana Sebe'den sağlam bir haber getirdim 7. Hasan Basri Çantay Meali Derken hüdhüd çok geçmeden geldi. Ben, dedi, senin muttan olmadığın bir Hakıykat a vaakıf oldum Sebe den sana çok doğru ve mühim bir haber getirdim». 8. Hayrat Neşriyat Meali Derken çok geçmeden Hüdhüd, Süleymân'a gelip dedi ki “Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe' şehrinden doğru ve mühim bir haber getirdim.” 9. Ali Fikri Yavuz Meali Nihayet bekledi, çok geçmeden Hüdhüd gelip şöyle dedi “-Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim. Sana Sebe'den Yemendeki bir kabile veya memleketten çok sağlam ve iyi bir haber getirdim. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Derken Hüdhüd çok geçmeden geldi de dedi ki Ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim ve sana Seb'a'dan muhakkak bir haber ile geldim.» 11. Ümit Şimşek Meali Çok geçmeden hüdhüd çıkageldi ve dedi ki “Ben senin bilmediğin birşeyi öğrendim ve Sebe' kavminden gerçek bir haber getirdim. 12. Yusuf Ali English Meali But the Hoopoe tarried not far he came up and said "I have compassed territory which thou hast not compassed, and I have come to thee from Saba' with tidings true. Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. Meal Ayet Arapça اَمَّنْ يُج۪يبُ الْمُضْطَرَّ اِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّٓوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَٓاءَ الْاَرْضِۜ ءَاِلٰهٌ مَعَ اللّٰهِۜ قَل۪يلًا مَا تَذَكَّرُونَۜ Türkçe Okunuşu * Emmen yucîbu-lmudtarra iżâ de’âhu veyekşifu-ssû-e veyec’alukum ḣulefâe-l-ardik e-ilâhun me’aAllâhic kalîlen mâ teżekkerûne 1. Ömer Çelik Meali Onlar mı hayırlı yoksa kendine yalvardığı zaman darda kalmış olanın imdâdına yetişip başındaki sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halefleri ve hâkimleri yapan mı? Allah ile beraber başka bir ilâh daha olur mu hiç? Ne de az düşünüp ders alıyorsunuz! 2. Diyanet Vakfı Meali Onlar mı hayırlı yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! 3. Diyanet İşleri Eski Meali Yoksa, darda kalana, kendisine yakardığı zaman karşılık veren, başındaki sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün sahipleri yapan mı? Allah'ın yanında başka bir tanrı mi? Pek kıt düşünüyorsunuz. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlar mı hayırlı yoksa, kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mı? Allah'ın yanında başka bir ilâh mı var? Ne kıt düşünüyorsunuz! 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Yoksa, sıkılan kendisine duâ ettiği zaman ona icabet edip fenalığı açan ve size Arzın halifeleri kılan mı? Bir tanrı mı var Allahla beraber? Siz pek az düşünüyorsunuz 7. Hasan Basri Çantay Meali Yoksa bunalmışa, kendisine düâ ve iltica etdiği zaman, icabet eden, fenalığı gideren, sizi yer yüzünün hükümdarları kılan mı? Allah ile beraber bir Tanrı ha? Siz ne kıt düşünüyorsunuz! 8. Hayrat Neşriyat Meali Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa bir sıkıntısından dolayı kendisine duâ ettiği zaman darda kalan bir kuluna icâbet edip, ondan fenâlığı gideren ve sizi yeryüzünün halîfeleri kılan Allah mı? Allah ile berâber başka bir ilâh mı var? Ne kadar az ibret alıyorsunuz! 9. Ali Fikri Yavuz Meali Yoksa, sıkıntıya düşen kimse, dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip fenalığı gideren, sizi yeryüzünün sakinleri kılan mı, hayırlı? Allah ile beraber bir ilâh mı var? Siz pek az düşünüyorsunuz. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Yoksa kendisine dua ettiği zaman, sıkıntı içinde kalana icabet eden ve kötülüğü açıp gideren ve sizi yerde hükümdarlar kılan mı hayırlıdır? Allah ile beraber bir ilâh mı vardır? Siz pek az düşünüyorsunuz. 11. Ümit Şimşek Meali Onlar mı hayırlı, yoksa dua ettiğinde çaresiz kimseye cevap verip onun sıkıntısını kaldıran, sizi de yeryüzünün halifeleri yapan mı? Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Ne kadar az düşünüyorsunuz? 12. Yusuf Ali English Meali Or, Who listens to the soul distressed when it calls on Him, and Who relieves its suffering, and makes you mankind inheritors of the earth? Can there be another god besides Allah. Little it is that ye heed! Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Neml Sûresi 62. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. أَمَّنْ يُجِيبُ الْمُضْطَرَّ إِذَا دَعَاهُ وَيَكْشِفُ السُّوءَ وَيَجْعَلُكُمْ خُلَفَاءَ الْأَرْضِ ۗ أَإِلَٰهٌ مَعَ اللَّهِ ۚ قَلِيلًا مَا تَذَكَّرُونَ Emmey yücıbül mudtarra iza deahü ve yekşifüs sue ve yec’alüküm hulefael ard e ilahüm meallah kalılem ma tezekkerun Kelime Okunuşu Anlamı Kökü أَمَّنْ emmen yahut kimdir? الْمُضْطَرَّ l-muDTarra darda kalmışa دَعَاهُ deǎāhu du’a ettiği وَيَكْشِفُ ve yekşifu ve kaldıran وَيَجْعَلُكُمْ ve yec’ǎlukum ve sizi yapan خُلَفَاءَ ḣulefā`e sahipleri الْأَرْضِ l-erDi yeryüzünün أَإِلَٰهٌ eilāhun tanrı mı var? قَلِيلًا ḳalīlen ne de az تَذَكَّرُونَ teƶekkerūne düşünüyorsunuz Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı Yoksa darda kalana, duâ ettiği zaman icâbet eden ve kötülüğü gideren ve sizi, yeryüzüne sâhip kılan mı hayırlı? Allah’la berâber bir başka mâbut var mı? Ne de az düşünmedesiniz. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan Peki kimdir darda kalıp dua ettiğinde dua edenin duasına olumlu cevap veren, üzüntü ve sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünde, öncekilerin yerine geçirip söz sahibi kılan? Allah’la beraber, başka ilah öyle mi? Ne kıt düşünüyorsunuz. Adem Uğur Adem Uğur Onlar mı hayırlı yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi Yoksa darda kalıp O’na dua ettiğinde icabet eden, sıkıntısından kurtaran ve sizi arzın halifeleri kılan mı? Allâh’la beraber edinilen tanrı mı? Bunları ne kadar az anıp düşünüyorsunuz? Ahmet Varol Ahmet Varol Yahut darda kalana kendisine dua ettiği zaman icabet eden, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan kimdir? Yoksa Allah ile beraber bir başka ilâh mı? Ne kadar da az düşünüyorsunuz. Ali Bulaç Ali Bulaç Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, Kendisi’ne dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir İlah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz. Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Yoksa, sıkıntıya düşen kimse, dua ettiği zaman, onun duasını kabul edip fenalığı gideren, sizi yeryüzünün sakinleri kılan mı, hayırlı? Allah ile beraber bir ilâh mı var? Siz pek az düşünüyorsunuz. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı Onlar mı daha güçlü, yoksa darda kalana kendisine yalvardığı zaman karşılık veren ve sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah`tan başka bir tanrı mı var? Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Bekir Sadak Bekir Sadak Yoksa, darda kalana, kendisine yakardigi zaman karsilik veren, basindaki sikintiyi gideren ve sizi yeryuzunun sahipleri yapan mi? Allah’in yaninda baska bir tanri mi? Pek kit dusunuyorsunuz. Celal Yıldırım Celal Yıldırım Yoksa darda kalıp da duâ ettiğinde duasına olumlu cevap veren ; üzüntü ve sıkıntıyı açıp gideren ve sizi yeryüzünde öncekilerin yerine geçirip söz sahibi kılan mı ? Allah ile beraber başka bir tanrı mı ?! Ne de az düşünüyorsunuz! Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Bu düzmece ilahlar mı daha iyi yoksa sıkıntıya düşene, kendisine yalvardığı takdirde cevap vererek sıkıntısını gideren ve sizi ardarda gelen kuşaklar halinde yeryüzüne egemen kılan Allah mı? Allah`ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Ne kadar az düşünüyorsunuz. Diyanet İşleri Diyanet İşleri Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz! Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı Onlar mı hayırlı yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah’tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Edip Yüksel Edip Yüksel Darda kalmışın çağrısına karşılık veren, kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün varisleri kılan kimdir? ALLAH ile birlikte bir başka tanrı mı? Ne kadar az öğüt alırsınız? Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır Onlar mı hayırlı yoksa, kendine yalvardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mı? Allah’ın yanında başka bir ilâh mı var? Ne kıt düşünüyorsunuz! Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran Bu düzmece ilahlar mı daha iyi yoksa sıkıntıya düşene, kendisine yalvardığı takdirde cevap vererek sıkıntısını gideren ve sizi ardarda gelen kuşaklar halinde yeryüzüne egemen kılan Allah mı? Allah’ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Ne kadar kıt düşüncelisiniz Gültekin Onan Gültekin Onan Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Tanrı ile beraber başka bir tanrı mı? Ne az öğüt alıp düşünüyorsunuz. Harun Yıldırım Harun Yıldırım Onlar mı hayırlı yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah’tan başka bir ilah mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay Yoksa bunalmışa, kendisine düâ ve iltica etdiği zaman, icabet eden, fenalığı gideren, sizi yer yüzünün hükümdarları kılan mı? Allah ile beraber bir Tanrı ha? Siz ne kıt düşünüyorsunuz! Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa bir sıkıntısından dolayı kendisine duâ ettiği zaman darda kalan bir kuluna icâbet edip, ondan fenâlığı gideren ve sizi yeryüzünün halîfeleri kılan Allah mı? Allah ile berâber başka bir ilâh mı var? Ne kadar az ibret alıyorsunuz! İbn-i Kesir İbn-i Kesir Yoksa, kendisine yakardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren; sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah’ın yanında başka bir ilah mı? Ne de kıt düşünüyorsunuz. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz Yoksa, dua ettiğinde, darda kalana icabet eden, onun üzerindeki sıkıntıyı kaldıran ve sizi yer yüzünün sahipleri yapan Allah dan başka bir ilah mı var? Ne kadar az düşünüyorsunuz. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Yoksa darda kalan kişi, ona dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünde halifeler kılan mı? Allah ile beraber bir başka ilâh mı? Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz? Kadri Çelik Kadri Çelik Putlar mı hayırlı Yoksa sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? Ne kadar da az hatırlayıp kendinize geliyorsunuz? Muhammed Esed Muhammed Esed Peki kimdir, kendisine başvurduğunda darda kalmış olanın darına yetişen, kötülüğü gideren ve sizi yeryüzüne mirasçı kılan? Allah’la beraber başka bir tanrı, öyle mi? Aklınızda ne kadar az tutuyorsunuz bütün bu gerçekleri! Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu Allah değilse kimdir dua ettiğinde darda kalanın yardımına yetişecek olan ve sıkıntıyı giderecek olan; ve sizi yeryüzünün halifeleri yapacak olan? Allah`la beraber başka bir ilah, öyle mi?! Öğüt alanlarınız ne kadar da azınlıkta kalıyor! Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Yoksa kendisine dua ettiği zaman, sıkıntı içinde kalana icabet eden ve kötülüğü açıp gideren ve sizi yerde hükümdarlar kılan mı hayırlıdır? Allah ile beraber bir ilâh mı vardır? Siz pek az düşünüyorsunuz. Ömer Öngüt Ömer Öngüt Yoksa kendisine yalvardığı zaman darda kalana karşılık veren, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri yapan mı? Allah ile beraber başka bir ilâh mı var? Ne de az düşünüyorsunuz! Sadık Türkmen Sadık Türkmen Sıkıntıya düşmüş olanın duasına cevap veren kim? Kendisine dua edilip, kötülüğü kaldıran kim? Ve sizi yeryüzünde, öncekilerin yerlerine geçenler/halifeler/varisler yapan kim? Allah ile beraber başka bir ilâh mı? Ne de az öğüt alıp düşünüyorsunuz! Seyyid Kutub Seyyid Kutub Bu düzmece ilahlar mı daha iyi yoksa sıkıntıya düşene, kendisine yalvardığı takdirde cevap vererek sıkıntısını gideren ve sizi ardarda gelen kuşaklar halinde yeryüzüne egemen kılan Allah mı? Allah’ın yanı sıra başka bir ilah mı var? Ne kadar kıt düşüncelisiniz Suat Yıldırım Suat Yıldırım O nesneler mi üstün yoksa, çaresiz kalıp Kendisine yalvaran insanın duasını kabul edip sıkıntısını gideren ve sizi dünyada halifeler yapan Allah mı? Hiç Allah ile beraber başka tanrı mı olur? Elbette olmaz! Ne de az düşünüyorsunuz! Süleyman Ateş Süleyman Ateş Yahut du’â ettiği zaman darda kalmışa kim yetişiyor da kötülüğü onun üzerinden kaldırıyor ve sizi eskilerin yerine yeryüzünün sâhipleri yapıyor? Allâh ile beraber başka bir tanrı mı var? Ne de az düşünüyorsunuz? Şaban Piriş Şaban Piriş Yoksa, onlara dua ettiğinizde, darda kalana yardım eden, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünde başkalarının yerine iktidara getiren mi var? Allah ile birlikte bir başka ilah mı var? Ne kadar az düşünüyorsunuz?! Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne kadar da az öğüt alıp düşünüyorsunuz. Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk Yoksa zorda kalan yalvardığında, onun imdadına yetişip sıkıntı ve kaderi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri kılan mı hayırlı? Allah’ın yanında bir ilah daha var mı? Ne kadar da az ibret alıyorsunuz! Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce Or, Who listens to the soul distressed when it calls on Him, and Who relieves its suffering, and makes you mankind inheritors of the earth? Can there be another god besides Allah? Little it is that ye heed!

neml suresi 62 ayet okunuşu