cash. Çeşitli sebzelerde ihtiyaç duyulan vitaminlerin mevcut olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Nur Acar, "A,C, E vitaminleri, çinko, selenyum, lutein, zeaksantin ve omega 3 gibi vitamin, mineral ve antioksidanlar kullanılır. Bunların içinde lutein ve zeaksantin yaşlılığa bağlı görme problemlerinde çok önemli pigmentlerdir. Lutein, domates, havuç, kabak, karalahana, ıspanak, portakal, kivi ve avakadoda bol miktarda bulunur." Dr. Nur Acar, sarı nokta hastalığı ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi verdi. Sarı nokta hastalığının tanımını yapan Acar, "Makula ya da diğer adıyla sarı nokta görme hücrelerinden oluşan, damar içermeyen, uzağı görmeyi ve renkleri algılamayı sağlayan bir bölgedir. Aydınlıkta görmeden sorumlu hücreler de burada bulunur." konusu hastalığın genellikle 55 yaş sonrası ortaya çıktığını belirten Acar, "Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Görmeyi etkilemesi nedeniyle hastalığın ciddiyeti ilerledikçe yaşlı hastalar evde günlük işlerini tek başına yapma, araba kullanma ve alışveriş yapma gibi işlerini başkasından yardım almadan yapmakta zorlanırlar." diye nokta hastalığında ilk olarak maküladaki görme hücrelerinin damarların beslenmesinin bozulduğunu ifade eden Acar şöyle devam etti "Fast food yiyeceklerle beslenme ve aşırı şişmanlıkda sarı nokta hastalığına zemin hazırlayan etkenlerdendir. Doymuş yağ asitlerinden zengin katı yağ ve kırmızı et ağırlıklı beslenenlerde zaman içerisinde sarı nokta bölgesinde metabolizma bozulur. Buna bağlı olarak 'Drusen' adı verilen metabolizma atık maddeleri birikmeye başlar. Muayene sırasında kolaylıkla tespit edilen sarı noktalardaki bu maddelerin tipi, sayısı, büyükleri aslında ileride olabileceklerin bir göstergesidir. Bu maddelerin oluştuğu bölgelerde zaman içerisinde yavaş yavaş normal sinir hücrelerinde kuruma veya hasar başlar ve sonuçta kuru tip sarı nokta hastalığı oluşur."Hastalığın belirtilerinden de söz eden Acar, "Kuru tip sarı nokta hastalığının belirtileri son derece yavaş ve seyirlidir. Hastalar görme kalitelerinde bozulmadan ya da baktıkları alanın ortasında flu bir bölge görmekten yakınırlar. Bazı hastalar 'Etrafı görüyorum ama tam ortayı göremiyorum' diye yakınmalarını dile getirirler. Sarı nokta hastalığı en ileri formunda yüzde 95 oranında görme azalır. Görme yasal olarak körlük düzeyine gelir, ancak bu hastalıkta hastanın ışığı kaybetmesi söz konusu değildir. Sarı nokta hastalığında yaş tipi daha tehlikelidir ve kuru tip sarı nokta hastalığının yıllar içerisinde yaş tipe dönme ihtimali vardır. Bu nedenle kuru tip sarı nokta hastalığının erken dönemde teşhis edilerek takip altına alınması ve gerekli tedavinin başlanmasının önemi büyüktür." ifadelerini tedavinin vitaminle yapılabileceğini dile getiren Acar şunları söyledi "Sarı nokta hastalığının kuru tipinde koruyucu amaçlı olarak A, C, E vitaminleri, çinko, selenyum, lutein, zeaksantin ve omega 3 kullanılıyor. Tüm bunlar önemli antioksidan maddelerdir. Lutein ve zeaksantin normalde sarı noktada bulunan ve normal görmede fonksiyonu olan pigmentlerdir. Yaşlılığa bağlı görme problemlerinde önemli destek maddelerdir. Lutein, domates, havuç, kabak, karalahana, ıspanak, portakal, kivi ve avakadoda bol miktarda bulunur. Normal ideal diyette bile bu kadar yüksek dozu alabilmek mümkün olmamaktadır. Sarı nokta hastalığının kuru tipinde ideal olan hastaların koruyucu amaçlı tedavi hapları almasıdır. Bunlar ağız yoluyla alınan ilaçlardır. Çalışmalar makula dejenerasyonunun kuru tipinde vitamin, mineral, omega 3 ve antioksidanlarla yapılan koruma amaçlı tedavinin hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını göstermektedir. Yine de sağlıklı ve hareketli bir yaşam, sigara içilmemesi, omega 3'den zengin akdeniz diyeti, bol balık ve koyu yeşil sebzelerden zengin diyet alınması, hipertansiyon, diyabet gibi damar hastalıklarının iyi kontrol altına alınmış olması ve güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunulması da dikkat edilmesi gereken noktalardır."Görme kalitesinin bozulmaması için önerilerde de bulunan Acar konuşmasını şöyle tamamladı "Bol bol balık yiyin. Özellikle omega 3 ve 6 açısında zengin olan alabalık, somon gibi balıkları tercih edin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Ispanak, marul, brokoli gibi yeşil sebzeleri bol miktarda tüketin. Akdeniz tarzı beslenme idealdir. Kırmızı et, salam, sucuk gibi ürünleri tüketmeyin. Bitkisel yağları ve zeytinyağı tercih edin. Katı yağlardan uzak durun. Sigara içmeyin, fazla kilolara dur deyin. Hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi sorunlarınız varsa tedavilerini ihmal etmeyin."CİHAN Sarı Nokta tıbbi adıyla maküla gözümüzün arka kısmında bulunan retinada ışığa en duyarlı olan ve görmemiz açısından en önemli bölgedir. Retinada ışığa duyarlı hücreler bulunmaktadır. Sarı nokta maküla ise bu hücrelerin en yoğun olarak bulunduğu retina bölgesidir. İşte sarı nokta hastalığı bu bölgede ortaya çıkan bir patolojik durumu ifade etmektedir. Sarı Nokta Hastalığı denildiğinde aslında terim olarak sarı noktada ortaya çıkabilen birçok tür hastalığı içine almaktadır. Ancak günlük hayatta sarı nokta hastalığını bizlere soran hastalarımızın büyük kısmı 60 yaş üzerindeki kişilerde ortaya çıkan yaşa bağlı sarı nokta hastalığını kastetmektedirler. Bunun yanında gençlerde ortaya çıkan bazı sarı nokta hastalıkları da vardır. Bu yazıda hem yaşa bağlı sarı nokta hastalığına hem de gençlerde görülen sarı nokta hastalıklarına değineceğim. Sarı Nokta ve gözdeki yeri hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız. Yaşa Bağlı Sarı Nokta Hastalığı Yaşlanmaya bağlı olarak gelişebilen sarı nokta hastalığı ileri yaştaki birçok insanda kronik, ilerleyen ve geri dönüşümsüz olarak görme kaybına neden olan bir hastalıktır. Görme merkezinin yaşa bağlı olarak bozulması, görme alanında merkezi bölgede görmede bulanmaya neden olan bir hastalıktır. Görmede ortaya çıka bulanıklık gözün arkasındaki küçük bir bölge olan sarı noktanın zarar görmesinden dolayı olur. Sarı Nokta Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir? Sarı Nokta Hastalığı genellikle 60 yaştan sonra ortaya çıkar ancak daha genç insanları da etkileyebilir. Sarı nokta hastalığının başlıca risk faktörlerini şu şekilde şişmanlıkDoymuş yağlardan zengin beslenmeAçık ten rengiAçık göz rengiKadın cinsiyetGenetik yatkınlık Sarı Nokta Hastalığı'na Bağlı Retina Kanaması Görülmektedir. Sarı Nokta Hastalığının Belirtileri Nelerdir? 70 yaş üstü populasyonun yaklaşık yüzde 1/3’ünü etkileyen sarı nokta hastalığı tamamen körlük yapmasa da kişinin yaşam kalitesini oldukça etkilemektedir. Yavaş ilerleyen hastalık, görmede bulanıklık, renklerde bozulma, bakılan alanın ortasında sis görülmesiyle ve çizgileri eğri ve çarpık görmeyle ortaya çıkıyor. Sarı Nokta Hastalığı olan kişiler tek başına sokağa çıkamadıkları gibi baktığı noktayı göremedikleri için araba, bilgisayar ve telefon kullanamaz, televizyon izleyemezler. Yani karşısında duran bir kişinin yüzünü göremez ama kolunu bacağını görebilirler. Bazı işleri yapmada başkalarından yardım almak zorunda kalabilirler. Göremedikleri için okuyamaz ve yazamazlar. Tam olarak odaklandıkları yeri göremedikleri için görmek istedikleri yerin hemen yan kısmına bakarlar ve bu şekilde görme istedikleri yeri görmeye çalışırlar. Sarı Nokta Hastalığı olan kişiler bakarken odaklandıkları yerleri göremezler, etrafını görürler. Bu nedenle odaklanmak istedikleri yerin kenarlarına bakarlar ve görmek istedikleri yeri bulanık olarak bu şekilde görebilirler. Sarı Nokta Hastalığının İlerleyen Dönemlerinde Ağır Görme Kayıpları Ortaya Çıkabilmektedir. Sarı Nokta Hastalığının Tipleri Nelerdir? Hastalığın kuru ve yaş olmak üzere iki tipi tip, bu tür hastaların %90ında görülür ve görme yavaş ve yıllar süren bir periyotta azalır. Kuru tipte sarı noktada drusen adı verilen birikintiler ortaya çıkar. Bu birikintiler başlangıçta görmede sorun oluşturmayabilir. Ancak eğer sorun ilerlerse sarı noktada bulunan hücreler hasar görür ve hasta baktığı bölgeyi çarpık olarak görmeye başlar. Daha da ilerlerse hastalık atrofik evreye geçebilir ve kişi merkezi görmesini tamamen kaybedebilir. Bu hastalara tedavi olarak koruyucu, antioksidan haplar önerilir. Sarı Nokta Hastalığı'nın Kuru ve Yaş Tip olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Yaş tip sarı nokta hastalığı ise retina altında yeni damar oluşumu ve damar dışına sıvı kaçışı ile karakterize bir durumdur. İstenmeyen yeni damar oluşumu durumunda sarı noktadaki hücrelerin arasında ödem ortaya çıkar ve görme daha hızlı bir şekilde yeni damarlarda kanama olur ve ani görme kayıpları da ortaya çıkabilir. Son dönemde ise kanamalar sonucunda skar dokusu ortaya çıkabilir ve sarı nokta özelliğini tamamen kaybedip merkezi görme kaybı ortaya çıkabilir. Sarı Nokta Hastalığının Teşhisi Nasıl Koyulur? Rutin göz muayenesinin yanı sıra, OCT Optik Koherans Tomografisi ve FFA Retina Anjiografisi ile konur. Tetkikler tedavi kararında son derece Nokta Hastalığı, makulanın yani gözün keskin, merkezi ve renkli görmesinden sorumlu olan kısmının hastalığıdır. Genellikle iki gözü etkiler. Sarı Nokta Hastalığının Teşhisinde Sıklıkla Kullanılan FFA Cihazı Sarı Nokta Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır? Tedavide amaç, mevcut görmenin korunması ve kısmen görmede artış tip sarı nokta hastalığı olan hastalara vitamin ve mineral içeren tabletler verilir ve her gün bir tane alması tavsiye edilir. Yapılan bazı büyük çalışmalarda özel karışıma sahip vitamin ve mineral içeren tabletlerin kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı tip sarı nokta hastalığı olan hastalar ise bir takım göz içi enjeksiyonlarla tedavi edilmektedirler. Yapılan enjeksiyonlar yeni damar oluşumunu engellemekte ve damar dışına sıvı kaçışını önlemektedir. Ancak göz içi enjeksiyon tedavisinin her hastada etkinliği farklı olmaktadır. Genellikle ilk tanı konulduğunda bir ay ara ile en az 3 enjeksiyon yapılır. Daha sonra ise aylık aralıklarla hasta takip edilir. Yapılan enjeksiyonlar sonucunda görme seviyesi sürekli artıyorsa enjeksiyona devam edilir. Görmedeki artış durmuşsa takip edilmeye başlanır. Bu takiplerde görmede azalma başlamışsa tekrar enjeksiyon yapılır. Bu enjeksiyonlar hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz ve fakat kişinin görme seviyesini artırabilmektedir. Sarı Nokta Hastalığı'nın Yaş Tipinde Göze Enjeksiyon Tedavisi Uygulanılmaktadır. Enjeksiyon Tedavisi Hastalığı Tamamen Ortadan Kaldırmamaktadır. Ancak Görme Seviyesinin Artmasına ya da Bozulmasına engel olabilmektedir. Yaş tip sarı nokta hastalığı olan kişilerde enjeksiyon tedavisinden önce daha sık uygulanan bir tedavi yöntemi ise Fotodinamik Tedavi PDT idi. Bu yöntemde hastaya damardan bir ilaç enjeksiyonu yapılmakta ve sarı nokta bölgesi özel bir lazer ile tedavi edilmekte idi. Enjeksiyon tedavisi çıktıktan sonra fotodinamik tedavi büyük oranda güncelliğini kaybetmiştir. Eskiden yaş tip sarı nokta hastalığı durumlarında sarı noktaya lazer tedavisi uygulanmakta idi. Ama güncel tedavi yöntemleri ortaya çıktıktan sonra büyük oranda bırakılmıştır. Sarı Nokta Hastalığından Korunma Yolları Hastalığın kuru tipinde koruyucu amaçlı olarak A, C, E vitaminleri, çinko, selenyum, lutein, zeaksantin ve omega 3 kullanılmaktadır. Kuru tipte koruyucu tedavi, yaş tipte ise göz içine iğne tedavisi ve fotodinamik tedavi uygulanır. Koruyucu tedavide anti-oksidan A, C, E vitaminleri, lutein ve çinko kullanılır. Göz içine iğne tedavisi yöntemi damla ile uyuşturularak yapılır. Bu uygulama sırasında hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Fotodinamik tedavide ise önce toplardamardan özel bileşimde ilaç verilerek, düşük şiddette bir lazer uygulanır. Yaşlılığa bağlı görme problemlerinde en önemli destek vitaminli yiyeceklerdir. Domates, havuç, kara lahana, ıspanak, kabak, portakal, avakado ve kivide bol miktarda yine de sağlıklı ve hareketli bir yaşam, sigara içilmemesi, omega3’den zengin Akdeniz diyeti, bol balık ve koyu yeşil sebzelerden zengin diyet alınması, hipertansiyon, diyabet gibi damar hastalıklarının iyi kontrol altına alınmış olması ve güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunması da dikkat edilmesi gereken noktalardır. Sarı Nokta Hastalığından Korunmak için sağlıklı beslenin, tansiyonunuzu kontrol edin, güneş gözlüğü kullanın, düzenli egzersiz yapın. Sarı Nokta Hastalığı ve Katarakt Sarı nokta hastalığı olan hastalarda bazen katarakt, göz tansiyonu, keratokonus gibi başka hastalıklar da birlikte bulunabilmektedir. Bu gibi durumlarda kişinin ameliyat edildikten sonra görme seviyesinin artış gösterip göstermeyeceği ancak elektrofizyolojik testlerle belirlenebilmektedir. Bazen sarı noktada delik ortaya çıkmaktadır. Bu delikler farklı nedenlere bağlı olabilmektedir. Ancak günlük hayatta sarı nokta hastalığı denildiğinde genellikle yukarıda bahsedilen sarı nokta hastalığı anlaşılmaktadır. Besinler ve vitaminler göz sağlığımız için büyük önem taşıyor. Özellikle içerdiği A vitaminiyle havucun göz sağlığına iyi geldiğini bilmeyen yoktur. Göz sağlığımızı korumakta etkili olan besinler ve vitaminler artık göz hastalıkları tedavisinde de kullanılıyor. Araştırmalar, sarı nokta hastalığının kuru tipinde vitamin, mineral, Omega 3 ve antioksidanlarla yapılan koruma amaçlı tedavinin hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını ortaya koyuyorBesinlerin, göz sağlığımız için büyük önem taşıdığı artık bir gerçek. Yapılan çalışmalar da doğru beslenme ile alacağımız vitaminlerin gözümüzü birçok hastalığa karşı koruyacağımızı, hatta hastalıkların ilerlemesini yavaşlatabileceğimizi ortaya Etiler’den Doç. Dr. Nur Acar, kuru ve yaş olmak iki tipi olan sarı nokta hastalığında diyetle alınan vitamin ve minerallerin yetersizliği, UV ışığın ikinci dekaddan itibaren birikici toksisitesi, genetik ve immünolojik yatkınlık, sigara kullanımı, hipertansiyon, ateroskleroz gibi pek çok faktörün etkisi olduğunu hatırlattı. Doç. Dr. Nur Acar, sarı nokta hastalığının genellikle 55 yaş sonrası ortaya çıktığını ve yaş ilerledikçe görülme sıklığının arttığını belirterek, “Görmeyi etkilemesi nedeniyle hastalığın ciddiyeti ilerledikçe yaşlı hastalar evde günlük işlerini tek başına yapamaz hale geliyor. Okuma özellikle zorlaşıyor ve hastalığın ileri evrelerinde imkansız hale gelebiliyor. Ayrıca araba kullanırken ve alışveriş yaparkan zorlanıyorlar ve yardıma ihtiyaç duyuyorlar” tipinde tedavi vitaminleDoç. Dr. Nur Acar, sarı nokta hastalığının kuru tipinde hastalara koruyucu amaçlı vitamin verildiğini söyledi. A, C, E vitaminleri çinko, selenyum, lutein, zeaksantin ve omega 3’ün sarı nokta hastalığının kuru tipinde kullanıldığını kaydeden Doç. Dr. Nur Acar, “Tüm bunlar önemli antioksidan maddelerdir. Lutein ve zeaksantin normalde sarı noktada bulunan ve normal görmede fonksiyonu olan pigmentlerdir. Yaşlılığa bağlı görme problemlerinde önemli destek maddelerdir” diye bulunduğu gıdalarLuteinin, domates, havuç, kabak, karalahana, ıspanak, portakal, kivi ve avakadoda bol miktarda bulunduğunu dile getiren Doç. Dr. Acar, şöyle konuştu “A vitamini kayısı, kuşkonmaz, maydanoz ve ıspanakta, C vitamin siyah üzüm, narenciye ve çilekte, E vitamini ise soya fasülyesi yağı, ceviz ve marulda bulunur. İstiridye, buğday tohumu ve buğday kepeği çinko olan gıdalardır. Ceviz, et, sakatatlar, balık ve kabuklu deniz ürünleri de bol miktarda selenyum içerir. Zeaksantin, yumurta sarısı, ıspanak, brokoli, kivi ve mısırda, omega 3 ise yağlı balıklar ve deniz ürünlerinde özellikle uskumru, sardalye, hamsi ve somon gibi vitaminlerin etkili olabilmesi için aşırı miktarda kullanılması gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Acar, şöyle konuştu “Diyet olarak balık, ceviz, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebze ve meyvelerden zengin Akdeniz diyeti önerilmektedir. Ancak normal ideal diyette bile bu kadar yüksek dozu alabilmek mümkün olamamaktadır. Sarı nokta hastalığının kuru tipinin orta ve ileri evrelerinde ideal olan hastaların koruyucu amaçlı tedavi hapları almasıdır. Bu tedaviye göz hastalıkları uzman doktorunun kontrolünde başlanmalıdır. Bunlar ağız yoluyla alınan ilaçlardır.” Eğer kuru tip sarı nokta hastasıysanız, düzenli aralıklarla doktora gitmeniz ve çeşitli vitamin ve mineral takviyeleri ile lutein gibi antioksidan özelliği sahip ilaçlar kullanmanız önerilmektedir. Yaşa bağlı göz hastalığı çalışma grubunun Sarı nokta hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı için önerdiği formülasyon; C Vitamini 500 mg E Vitamini 400 IU Lutein 10 mg Zeaxantin 2 mg Çinko 80 mg Bakır 2 mg Yaş tip sarı nokta hastalığında son yıllarda en çok uygulanan tedavi göz içine anti-VEGF Vascular Endotelyal Growth Factor ilaç enjeksiyonlarıdır. Bu ilaçlar, kanamalara ve sıvı birikimlerine yol açarak görmeyi azaltan yeni anormal damar oluşumlarına engel olurlar. Böylece hastalığın ilerlemesine engel olurlar. En çok göz içine uygulanan anti-VEGF’ler Bevacizumab, Ranibizumab ve Aflibercept 'tir. Her üçü de dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ilaçlarla çoğu hastamızda görmenin daha kötüye gitmesine engel olabiliyoruz ve bir kısım hastada da görmeyi artırabiliyoruz. Tedaviden iyi sonuç alabilmemiz için hastaların düzenli kontrole gelmesi çok önemlidir. Anti-VEGF ilaçların en büyük dezavantajı, göz içine birçok kez enjeksiyon yapılması gereksinimidir. Göz içine olmasına rağmen ağrısızdır ve zor olmayan bir işlemdir. Yan etkileri çok azdır. Göz enfeksiyonu, retina dekolmanı ve katarakt oluşumu çok nadirdir. Ayrıca göz dışı yan etki olarak, nadiren arteryel tromboembolik tıkanmalar, burun-boğaz enfeksiyonu, baş ağrısı, solunum ve idrar yolu enfeksiyonları gelişebilir. Fotodinamik soğuk lazer tedavi anti-VEGF ilaçlar yokken, sarı nokta hastalığının tedavisinde en sık kullanılan bir yöntemdi. Günümüzde ise, yaş sarı nokta hastalığının bazı tiplerinde anti-VEGF tedaviyle beraber kullanılabilen bir yöntemdir. Sarı Nokta Hastalığının tedavisinde, hangi tedavinin hangi sıklıkta uygulanacağını iyi bir retina doktoruna danışarak öğrenebilirsiniz. Göz içine anti-VEGF enjeksiyonu Sarı nokta hastalığı nedir? Gözümüzün retina olarak adlandırdığımız damar tabakasında keskin görmemizi sağlayan alana sarı nokta makula denmektedir. Bu alanın ilerleyen yaşlarda bozulmasıyla görme seviyesinde ve kalitesinde düşme yaşanır. Baktığınız objelerde eğik görüntü olur. Erken teşhisle bu hastaların görsel fonksiyonları daha iyi korunmaktadır. Göz içi enjeksiyon nedir? Göz içi enjeksiyon; gözün vitreus dediğimiz arka kısmındaki jel kıvamındaki dokuya insülin enjektörü ile uyguladığımız işlemdir. Sarı nokta hastalığında görme kaybı durdurulabilir mi? Sarı nokta hastalığında görme kaybı ilerlemesi yavaşlatılabilir ve bazı hastalarda görme düzeyi artırılabilir. Sarı nokta hastalığı kuru tip ve yaş tip olarak ikiye ayrılmaktadır. Kuru tip olan hastalarda antioksidandan zengin vitamin hapları verilir, yaş tip hastalarda ise retinada ödem varsa göz içine yapılan özel enjeksiyonlarla görme düzeyi arttırılabilir. Sarı nokta hastalığı tipleri nelerdir? Sarı nokta hastalığının yaş tip ve kuru tip olmak üzere 2 çeşidi vardır. Bunun ayrımı için retina tabakasını inceleyen OCT ve göz anjiyosu ölçümleri yapılır. Hastalığın tipine göre tedavi kararı verilir. Amsler – Grid Kartı Testi

sarı nokta için vitamin hapı isimleri