ManasparkDeluxe Hotel odalarına giriş, saat 14.00'ten itibaren başlıyor. Odalardan çıkış saati ise en geç 12.00. Tesise evcil hayvan kabul edilmiyor. Tesiste hizmet veren açık alanların kullanımı mevsim koşullarına bağlı. 2022nin En İyi Bebek Oyuncakları. 2022’nin en iyi bebek oyuncakları listesini sizler için bir araya getirmeye çalıştık. Eğitici oyuncak seçmek zor olabilir. Yaşına uygun olan her oyuncak da bebeğinizin ilgisini çekmeyebilir. O yüzden bu konuda ebeveynlerin çocuklarını gözlemlemesi oldukça önemlidir. Son dakika haberlerine göre Süt alıp evine dönen yaşlı adam yolda fenalaşıp hayatını kaybetti Antalya'da marketten süt alıp evine dönen yaşlı adam yolda fenalık geçirip kaldırım üzerinde hayatını kaybetti. Süt alıp evine dönen yaşlı adam yolda fenalaşıp hayatını kaybettiANTALYA - Antalya'da marketten süt alıp evine dönen yaşlı adam yolda fenalık Bir aile ve onların başından geçen absürt olayları konu alacak her hafta. Yabancı çizgi dizilerden farklı olarak ailedeki 5. kişiyi konuşan bir köpek, uzaylı veya büyükbaba yapmak yerine yöremizden bir tipleme olan kayın valideyi yapmışlar, Dürdane Hanım. Bu Dürdane Hanım ara sıra sinir krizi geçirip Hulk gibi PUMAunisex-yetişkin team Sırt Çantası. 513. 299,90 TL ile 6 teklif. PUMA PHASE Sırt Çantası Sırt Çantaları Unisex Yetişkin. 1.446. 314,59 TL ile 7 teklif. adidas M BL FT HD Varsity Jacket Erkek. 92. 404,89 TL ile 9 teklif. cash. Gebelikte tansiyonun yükselmesi el, ayak ve yüzde ödemşişkinlik oluşması, proteinin idrarla fazla atılması durumudur. Preeklampsi hafif ve şiddetli olmak üzere iki şekilde görülür. Hafif Preeklampside, tasiyon 140/90mmHg veya üzerinde seyreder ve protein atılımı daha azdır.günde 300mg’dan fazla Şiddetli Preeklampside, tansiyon 160/110 ve üzerinde seyreder ve protein atılımının da günde 2 gr’dan fazla olduğu görülür. Proteinin fazla atılımı karaciğer fonksiyonlarının yükselme, trombosit sayısında ve pıhtılaşma faktörlerinde azalma olabilir. Artmış olan damar içi basınçlı nedeniyle tüm organlar ve kandaki tüm hücreler etkilenebilir. preeklampsi Anne ve bebek ölüm nedenleri arasında ciddiyetini korumaktadır. Anne için Riskleri _ Gebelik zehirlenmesi ve sara nöbetlerine benzer nöbetler görülebilir.Eklampsi _ Karaciğer fonksiyonlarının yükselmesi, karaciğerin hasar görmesi, kan hücrelerinde yıkım, Trombositlerde yani kan hücrelerinde azalma görülebilmektedir.Hellp sendromu _ Bütün vücutta yaygın kanama pıhtılaşma bozukluğu görülebilir.Dık _ Beyin hasarı görülebilirHipertansif Ensefalopati _ Beyin kanamaları, oksijensizlik, enfarkt ve beyin ödemi _Felç, görme bozukluğu, böbrek yetmezliği, doğum sonrası kanama _Akciğer ödemi ve akciğer hasarıARDS _Karaciğer hasarı, karaciğer yırtılması, kan birikmesi _Çoklu organ yetmezliği, kalbin durması, ölüm ile sonuçlanabilir. Bebek için Riskleri _ Bebek eşinin erken ayrılması ve kanama.Plasenta dekolmanı _Bebekte gelişme geriliği görülebilir.IUGR _Sıkıntılı BebekFetal distres _ Erken doğum Prematür _ Erken doğuma bağlı olarak yaş akciğer hastalığı, enfeksiyon, metabolik problemler, bebek ölümleri görülebilir. Preeklampsi Preeklampsi kadınların hamile olduklarında yakalandıkları bir hastalıktır. Preeklampsi, birçok kadın için yakalandıklarından bile haberdar olmayacakları kadar hafif seyreder. Fakat preeklampsi daima ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Eğer kötüleşmeye başlarsa, sizi ve çocuğunuz çok hasta edebilir. Preeklampsi Nedir? Hamile olduğunuzda plasenta denilen bir organ sizinle çocuğunuz arasında bağlantıyı sağlar. Doktorlar, preeklampsi hastalığının plasentannı gerektiği gibi gelişemediğinde meydana geldiğini düşünüyorlar. Bu durum sizi ve bebeğinizi etkileyebilir. Bebeğiniz, plasentadan yeterli miktarda besin almıyor olabilir. Ayrıca plasenta, zararlı kimyasalları kan dolaşımınıza yollayabilir. Bu kimyasallar yüksek tansiyona, böbreğinizle ilgili sorunlara, şişkinliğe ve diğer başka sorunlara neden olabilir. Preeklampsi olmadan da bu durumu yaşama ihtimaliniz bulunsa da, ilk belirti genelde yüksek tansiyondur. Preeklampsi çoğunlukla hamileliğin sonlarına doğru ortaya çıkar, faka yaklaşık olarak 20’inci haftadan itibaren herhangi bir zamanda başlayabilir. Eğer hafif seyreden bir preeklampsinizi varsa, sadece bazı ilave kontrollere ihtiyacınız olabilir. Fakat durumunuz daha ciddiyse, bebeğiniz doğuncaya kadar hastanede kalmanız gerekebilir. Bebeğinizi erken doğurmanız bile gerekebilir. Doktorlar preeklampsi hastalığına nelerin neden olduğunu kesin olarak bilmezler. Fakat bazı şeyler bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösterir. 40 yaşın üzerinde olmak, aşırı kilolu ya da obez olmak, diyabet hastası olmak, ailede preeklampsi geçmişi bulunması, önceki hamileliklerinde preeklampsi geçirmek ve birden fazla bebek taşımak riski arttıran faktörler arsında yer alır. Belirtileri Nelerdir? Preeklampsi ciddileşmedikçe genelde belirtilere neden olmaz. Erken belirtiler, düzenli yaptırdığınız kontroller sırasında anlaşılabilir. Eğer preeklampsi hastalığınız varsa, yüksek tansiyonunuz olur. Yaptıracağınız testlerde, idrarınızda normalinden daha fazla protein bulunduğu ortaya çıkar. Ayrıca ellerinizde, yüzünüzde ya da ayaklarınızda şişmeler de olabilir. Fakat hamilelik sırasında preeklampsi olmadan da şişliklerin olması muhtemeldir. Preeklampsi bebeğiniz normalden daha yavaş gelişeceği anlamına da gelebilir. Doktorlar bir ultrason taramasında bu durumu gözlemleyebilir. Eğer preeklampsi kötüleşirse, bu durum ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu yüzden preeklampsinizi daha kötü hale getirebilecek olan belirtileri gözlemlemeniz gerekecektir. Kusma, şiddetli bir baş ağrısı, bulanık görme, çift görme, gözlerinizi önünde şimşekler çakması, ya da kaburgalarınızın hemen altında şiddetli bir ağrı olması gibi durumlar bu belirtiler arsında yer alır. Bu belirtilerin herhangi bir sizde varsa ya da herhangi bir sebepten dolayı endişeliyseniz, derhal doktorunuza ya da gebelik danışmanınıza görünün. Preeklampsi önlenebilir mi? Bazı tedaviler preeklampsiye yakalanma riskinizi azaltabilir. Bunlar standart tedaviler değildir, fakat bir uzman eğer risk altındaysanız bunları önerebilir. Bu tedavileri kendiniz karşılayabilir olmanıza rağmen, hamile olduğunuzda ilaç almadan önce daima doktorunuzla görüşmelisiniz. Doktorunuz bunun bebeğiniz ve sizin için güvenli olup olmadığını söyleyebilir. Her gün düşük bir dozda aspirin alınması preeklampsiye yakalanma riskinizi azaltabilir. Yapılan bir araştırmada aspirin kullanan 100 kadında yaklaşık 6’sı preeklampsiye yakalandı. Bu oran aspirin kullanmayanlardaysa 100 kadından 8’i olarak gerçekleşmiştir. Eğer aspirin kullanamıyorsanız, doktorunuzun reçete edebileceği benzer ilaçlar bulunmaktadır. Yapılan bu araştırmada anne ya da bebek için herhangi bir yan etkiye rastlanılmamıştır. Kalsiyum takviyeleri de preeklampsi riskinizi azaltabilir. Bunlar özellikle yediğiniz besinlerden çok fazla kalsiyum alamıyorsanız faydalı olurlar. İncelediğimiz araştırmada, kadınlar kalsiyumu tablet olarak aldılar. Kalsiyum kullanan 100 kadından yaklaşık 6’sı preeklampsi olurken, kullanmayanlarda bu oran 100 kadında 9 olmuştur. Yapılan bu araştırmada anne ya da bebek için herhangi bir yan etkiye rastlanılmamıştır. Preeklempsi Tedavisi Eğer preeklampsi hastasıysanız doktorunuz size tansiyon düşürücü ilaç önerebilir. Bebeğiniz doğuncaya kadar hastanede kalmanız gerekebilir. Bebeğinizi erken doğurmanız bile gerekebilir. Bu şekilde olmasının nedeni, bebeğinizin doğumunun gerçekleşmesinin sonrasına kadar preeklampsi geçmeyeceği içindir. Yüksek tansiyon için tedaviler Hamile olduğunuzda dönem süresince yüksek tansiyonunuz varsa, doktorunuz size bunu düşürmek için bir tedavi uygulayabilir. Tansiyon düşürücü ilaçlar arasında beta blokerleri, kalsiyum kanal blokerleri ve kan damarlarını rahatlatıcı ilaçlar yer alır. Yapılan araştırmalar bu ilaçları tansiyonu düşürebildiğini göstermiştir. Fakat bunların preeklampsiye yakalanmanızı önleyip önlemeyeceği bilinmesi için yeteri kadar araştırma bulunmamaktadır. Tansiyonunuzu düşürmek için kullanılan ilaçların yan etkisi olabilir. Bu ilaçların çoğu baş ağrısına ve karın ağrısına neden olur. Bir beta blokeri kullanmanız bebeğinizin çabuk büyümeyeceği anlamına gelebilir. Doktorunuz kullandığınız ilacın yan etkilerini size açıklayacaktır. Hamileyseniz ve yüksek tansiyonunuz varsa, doktorlar genelde size bol istirahat tavsiye ederler. Ayrıca düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmanız da gerekecek. Sizden evinizde yatak istirahatı yapmanız, gün boyunca bir klinik ya da hastanede kalmanız veya bebeğiniz doğuncaya kadar hastanede kalmanız istenebilir. Bazı doktorlar preeklampsi hastası kadınlar için C ve E vitamini kullanımını deniyorlar. Fakat yapılan araştırmalar bu tedavinin işe yarayıp yarmadığının bilinmesi için yeteri kadar iyi değildir. Ağır preeklampsi için tedaviler Eğer preeklampsiniz ağırsa, sizinle hastanede ilgilenilmesi gerekecektir. Bebeğinizi erken doğurmanız gerekebilir. Eğer bebeğiniz doğumun gerçekleştirilmesi için çok erkense, sizin ve bebeğinizin sağlığını korumak için siz hazır oluncaya kadar tedavi göreceksiniz. Tansiyonunuzu düşürmek için size ilaç verilecektir. Tansiyonunuz çok yüksekse, bu ilaçları muhtemelen iğne olarak alırsınız. Yüzün kızarması, mide bulantısı ya da baş dönmesi yaygın olarak görülen yan etkilerin arasında yer alır. Ağır preeklampsi nöbet geçirmelere neden olabilir. Nöbet geçirmek bebeğiniz ve sizin için tehlikeli olabilir. Bu yüzden nöbet geçirmenizi önlemek için size magnezyum sülfat denilen bir ilaç verilebilir. Bu ilacı iğne ya da damla olarak verilir. Yapılan araştırmalar bu ilacın nöbet geçirmeyi önlemede diğer ilaçlardan daha iyi sonuç verdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca bu ilaçlar, anneler ve bebekler için güvenlidir. Eğer doktorunuz bebeğinizi erken doğurmanızın gerekli olduğuna karar verirse, önünüzde iki seçeneğiniz bulunmaktadır. Doğumunuzu gerçekleştirmek için size ilaç verilebilir. Bu tip doğum yaptırma yöntemi suni sancı ile doğum olarak adlandırılır. Diğer bir seçenekse bir ameliyat geçirmenizi gerektirir. Bu yöntemde bebeğinizin doğumu, bir cerrahın karnınızda bir kesik açması yoluyla gerçekleşir. Bu yöntem de sezaryen doğum olarak adlandırılır. Hamileliğiniz 32 haftalık süreçten daha azsa, büyük bir ihtimalle bir sezaryen ameliyat geçirirsiniz. Bu şekilde bir uygulama yapılmasının nedeni, doğumun bu kadar az bir sürenin ardından başlatılmasının çok güç olmasındandır. Eğer erken doğum yapmanız gerekirse, bebeğiniz doğmadan önce size bir steroid iğnesi yapılabilir. Bu bebeğinizin gelişimine faydalı olur ve sağlık problemleriyle doğma ihtimalini azaltır. Bana ne olacak? Preeklampsi hastası olduğunuzda, bu hastalık bebeğinizi doğuncaya kadar geçmez. Hamileliğinizin sonlarına yaklaştıysanız, herhangi bir müdahale olmadan bebeğinizi doğurabilirsiniz. Bunun aksi bir durum söz konusuysa, bebeğinizi erken doğurmanız gerekecek. Hamileliğinizin 34’üncü haftasında ya da daha ileriki dönemlerinde ağır preeklampsi hastalığına yakalandıysanız, doktorunuzu güvenli olduğunu düşündüğü kadar erken bir şekilde bebeğinizin doğumu gerçekleştirilecektir. Bu belirtilen haftalık dönemden daha önce ağır preeklampsi hastası olduysanız, bir müddet hastanede bakım görmeniz gerekebilir. Böylelikle bebeğinizin gelişmesi için daha fazla bir zaman verilmiş olur. Preeklampsi hastalığına bağlı ciddi sağlık sorunlarınızın olması muhtemeldir. Bunlar hastalık nöbetleri geçirme veya böbrekler, karaciğer, kalp ya da akciğerler ile ilgili sorunlar yaşama gibi durumları kapsar. Bu sorunlar şimdilerde oldukça nadir yaşanmaktadır. Kadınların hamilelik dönemleri boyunca kontrollerden geçmeleri, preeklampsi tehlikeli bir hal almadan önce onun fark edilmesine yardımcı oluyor. Bu sorunlar bebeğe zarar vermeden önce genellikle doktorlar fark edebiliyorlar. Preeklampsi hastalığı olan çoğu kadın bebeklerinin doğumu gerçekleşmesinin ardında normal sağlıklarına tekrar kavuşurlar. Fakat iyileşmeniz için birkaç gün hastanede kalmanız gerekebilir. Bebeğinizin birçok neden bağlı olarak bu bakıma ihtiyacı olacaktır. Örneğin, ne kadar erken doğdu ve ne kadar küçüktür. Çok erken doğmuş olmak bebeklerin daha fazla tıbbi yardıma muhtaç oldukları anlamına gelir ve bu durum bazen tehlikeli sağlık sorunlarına neden olabilir. Fakat prematüre bebeklerin bakımı çok iyidir. 28 haftalıktan kadar erken doğmuş bebekler bile doğru bakımla çoğu zaman iyi olurlar. Bir defa preeklampsi geçirdiyseniz bir sonraki doğumda bu hastalığınızın olma ihtimali, daha önce bu hastalığı geçirmemiş birinden fazladır. Fakat iyi haber şu ki; daha preeklampsi olmuş çoğu kadın bu hastalığı tekrar yaşamıyor. Bir sonraki doğumunuzda bakımınız uzman bir doktor tarafından normalinde daha sık kontrole gitmeniz gerekecektir. KAYNAK 1. Duley L, Henderson-Smart DJ, Meher S, King JF. Antiplatelet agents for preventing pre-eclampsia and its complications. Cochrane Database of Systematic Reviews 2007, Issue 2. Art. No. CD004659. DOI 2. Askie LM, Duley L, Henderson-Smart D, Stewart LA on behalf of the PARIS Collaborative group. Antiplatelet agents for prevention of pre-eclampsia a metaanalysis of individual patient data. Lancet published online May 17, 2007. doi Yazar Dr. Hakan ÖZÖRNEKMakale Tarihi 04/10/2011 GEBELİKTE HİPERTANSİYON - PREEKLAMPSİ - EKLAMPSİ​ Halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen çok ciddi boyutlara ulaşabilen hastalık grubudur. Preeklampsi insan gebeliğine özgü bir hastalıktır. Gebelikte ortaya çıkan yüksek tansiyonla seyreden durumlar, anne ve bebek hayatını olumsuz etkileyebilecek hastalıklardır. Yüksek tansiyonun yanı sıra meydana gelen metabolik ve damarsal bozukluklar, gebeliğin sağlıklı ilerleme sürecini tehlikeye sokar. Erken tanı ile hastalığın ilerlemesinin önlenebileceği akılda tutulmalıdır. Hipertansiyon; klasik olarak en az 6 saat ara ile yapılan iki ayrı ölçümde tansiyonun 140/90 mmHg ve üzerinde saptanması ya da büyük tansiyonun 30 mmHg ve küçük tansiyonun 15 mmHg artışının saptanması olarak tanımlanır. Gebelikte hipertansiyon tüm gebelerin %7-10’nda görülür. Daha önceden böbrek veya kalp-damar hastalığı olan gebelerin de %20-40’ında sorun oluşturabilmektedir. Hipertansif hastalıklar hem anne, hem de bebek açısından belirgin ve ciddi problemlere neden olabilirler. Erken tanı ve dikkatli takip anne ve fetus açısından çok önemlidir. . SINIFLANDIRMA Gebelikte hipertansif hastalıklar başlıca 3 ana gruba ayrılabilir 1. Gebeliğin neden olduğu hipertansiyon Hastaların önemli bir kısmı bu gruptadır. A. Preeklampsi - Hafif preeklampsi - Şiddetli preeklampsi B. Eklampsi 2. Gebeliğin şiddetlendirdiği hipertansiyon A. Superempoze preeklampsi B. Superempoze eklampsi 3. Kronik hipertansiyon GEBELİĞİN NEDEN OLDUĞU HİPERTANSİYON PIH Preeklampsinin etiyolojisi günümüzde de tam ve kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bazı faktörler üzerinde durulmaktadır. Önceden tansiyon ölçümleri normal olan bir kadında; gebeliğin 20. haftasından sonra gelişen hipertansiyon olarak tanımlanabilir. Gebelik sırasında ortaya çıkan yüksek tansiyona; ödem, idrarda protein kaybının albuminüri eklenmesine preeklampsi denir halk arasında idrara albüm çıkması olarak da bilinir. Preeklampsi hafif ve şiddetli olarak iki ayrı formda ele alınabilir. Bu hastalığın en ağır formu olan eklampside ise; tabloya sara nöbetine benzer kasılmalar konvülziyonlar eklenmiştir. Preeklampsi çok ender olarak gebeliğin 20. haftasından önce de gelişebilir. Bu durum genel olarak ilk gebeliklerde daha sık görülmektedir; - Anne yaşının 18’in altında veya 35’in üzerinde olduğu durumlarda, - İkiz gebeliğe sahip anne adaylarında, - Amniyon sıvısının normalden fazla olduğu durumunda,, - Daha önceden hipertansiyon olanlarda, - Şeker hastalığı olan anne adaylarında, - Kronik böbrek rahatsızlığı olanlarda, - Lupus gibi otoimmün hastalığı olan anne adaylarında, - Hidrops fetalis bebekte sıvı toplanması olanlarda, - Dörtten fazla doğum yapmış anne adaylarında, daha sık görülür. Hastalık genellikle gebeliğin son 3 ayında ortaya çıkmaktadır. BELİRTİLER Klinik gözlemde yüksek tansiyon, ödem ve idrarda protein kaybı birbirinin ardı sıra gelişebilir. Bazen biri veya ikisi ön planda olabilir. Genellikle fazla kilo alımının ardından ödem ve hipertansiyon eklendiğini görürüz. Ağırlık Artışı Özellikle haftada 2 kg. üzerinde olan aşırı hızlı kilo artışı preeklampsinin ilk belirtisi olabilir. Bu bulgu aslında vücuttaki artmış sıvı tutulumunun yansımasıdır. Bu hastalıkta damarlar içindeki sıvı, damar dışına kaçarak hücreler arası boşlukta birikmeye başlamıştır. Ödem Vücuttaki yaygın sıvı birikiminin sonucudur. Normalde gebeliğin son aylarında özellikle fazla ayakta kalınması durumlarında ayak sırtında ödem görülmektedir. Ancak dinlenmekle bir miktar hafifleyebilen bu durum preeklampside biraz daha dikkat çekmeye başlar. Özellikle diz kapağı ile ayak bileği arasında parmak basmakla iz bırakan ödem dikkat çekicidir. Ağır formlarda ellerde ve yüzde ve hatta tüm vücutta ödem görülebilir. Sabahları göz kapaklarında gelişen ödem, elde uyuşmalara yol açan ödem preeklampsi bulgusudur. Proteinüri 24 saatlik toplanan idrarda 300mg/dl veya daha fazla protein albumin varlığıdır. İkinci bir tetkik şekli de 6 veya daha fazla saat ara ile yapılan iki ayrı idrar tetkikinde belli bir miktarın 1+ ve üzeri üstünde protein varlığının ortaya konmasıdır. Hipertansiyon 6 saat ara ile yapılan iki ayrı ölçümde tansiyonun 140/90 mmHg veya üzerinde saptanması ya da büyük tansiyonda 30 mmHg ve küçük tansiyonda 15 mmHg basınç artışının saptanmasıdır. Bu nedenle rutin gebelik takipleri çok önemlidir. Her kontrolünüzde tansiyon ölçümünüz rutin olarak yapılmalıdır. Şiddetli Preeklampsi Bulguları Nelerdir? Kan Basıncının Artışı 160/110 mmHg basıncına ulaşmış olan tansiyon yükselmesi ağır preeklampsi tanısı koydurur. Proteinüri Düzeyinin 24 saatlik idrarda 5gr’a ulaşması. İdrar Çıkışının Azalması oligüri 24 saatlik idrarın 400-500ml.’den daha az olması. Baş Ağrısı Şiddetli preeklampsi belirtilerindendir. Hatta eklampsi öncesi olabilir. Görme Bozukluğu Bulanık görmeden, gözlerde sinek uçuşmalarına dek değişen görme bozuklukları şiddetli preeklampsi ve eklampsi nöbeti öncesi bulgulardandır. Mide Bölgesinde Ağrı Şiddetli hastalık ve eklampsi belirtisidir. Sağ Üst Kadran Ağrısı Karaciğer kapsülünün gerilmesine bağlı olur ve şiddetli hastalık ve eklampsi belirtisidir. Bilinç uçuşmaları, halüsinasyonlar Trombosit Sayısında Azalma Kan analizinde kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddelerden biri olan trombosit sayımında düşüklük görülür. Bu da şiddetli hastalık belirtisidir. Fetusun Gelişme Geriliği Göstermesi ve anmiyon mayi azalması Ultrasonografi ile bebekte gelişme geriliğinin saptanması ve bebeğin etrafını saran amniyon sıvısında azalma saptanması ağır hastalık belirtilerindendir. Preeklampsi tanısı ile izlenen bir hastada yukarıda sayılan bu bulgulardan bir veya daha fazlasının saptanması hastalığın şiddetli formda olduğunun ve hatta en ağır form olan eklampsinin gelişebileceğinin göstergesidir. EKLAMPSİ Preeklampsi bulguları taşıyan bir gebede tabloya sara nöbetine benzer kasılmaların konvülziyonlar eklenmesidir. Hastalığın en ağır formudur. Büyük bir olasılıkla beyin damarlarında spazm veya beyin ödemi sonucu tabloya kasılmaların eklendiği düşünülmektedir. Eklampsili bir gebeye yaklaşımda ilk olarak solunum yolunun açık olması sağlanarak, hızla magnezyum sülfat tedavisi damar yolu ile verilir. Eklampsi nöbetinde hem anne hem de fetusta ciddi bir travma oluşur. Annenin sağlık verileri stabilleştiği anda doğurtmak için girişimde bulunulur. Annenin stabilizasyon dönemi; doğumun gerçekleştiği ve doğum sonrası takibinin yapılması yoğun klinik gözlem gerektirir. Oldukça ciddi bir tablodur. Hipertansiyonun neden olduğu en ağır formdur. Tüm bunlara rağmen; doğru takip ve tedavi ile preeklampsi tam olarak önlenemese de; şiddetli preeklampsi gelişimi önlenebilir ve eklampsiden hasta korunabilir. PREEKLAMPSİ TANISI Düzenli yapılan gebelik takiplerinde hızlı kilo artışı, ödem, hipertansiyonun bir veya ikisinin birden saptanması tanının kolayca konmasını sağlar. Bu nedenle düzenli gebelik takiplerin önemi çok büyüktür. Her vizitte kan basıncınız, kilo ölçümünüz yapılarak genel fizik muayenesinde hastalığa işaret edebilecek ödem bulgusunun olup olmadığı kontrol altına alınmaktadır. Bu klinik bulguların dışında yapılacak bazı kan analizleri de tam kan sayımı, böbrek fonksiyon testleri, karaciğer fonksiyon testleri, kan protein ölçümleri, pıhtılaşma fonksiyonları ile ilgili testler hastalığın şiddetinin saptanması ve takibi amacıyla uygulanır. Ağır preeklampsinin anne ve bebeğe olası riskleri - Konvülziyonlar sara benzeri kasılmalar, - Beyin kanaması, - Kalp yetmezliği, - Yaygın damar içi pıhtılaşma, - Akciğer ödemi, - Böbrek yetmezliği, - Gelişme geriliği, - Erken doğum, - Fetal kayıp Preeklampsi Tedavi ve Yaklaşımlar Hastalığa tedavi ve yaklaşım şekilleri; hastalığın şiddeti ve gebelik haftası ile değişmektedir. Gebeliğin oluşturduğu hafif preeklampsi vakalarında; amaç anne ve bebeği yakın gözleme alarak dış dünyada yaşama olanağı açısından gebeliğin 37. haftasına dek yakın takip uygulamaktır. Bu süreçte haftada iki kez doktor kontrolü ile anne ve bebeğin genel sağlık verileri izlenir. Annenin yatak istirahatı oldukça önemlidir. Fizik aktiviteyi kısıtlamak tansiyon kontrolü açısından faydalıdır. Günlük kilo artışı, tansiyon ölçümü düzenli bir şekilde yapılır. Bazı vakalarda hastane gözetimi istenebilir. Bu durumlarda da bebek olgunlaşanadeğin ve hastalık ağırlaşmayana dek yine hastanede yatak istirahatı, günlük anne ve bebek açısından muayeneler, idrarda protein testi, diyet düzenlenmesi, sıvı alım-çıkarımının takibi, günlük kilo, tansiyon kontrolleri uygulanır. Bu sırada çeşitli antihipertansif ilaçlar, kalsiyum kullanımı önerilebilir. Bu ilaçların etkinlikleri halen oldukça tartışmalıdır. Takip boyunca anne ve bebek sağlığı açısından yapılan fizik muayene, ultrasonografi, non stres test, gerekirse CST , gereğinde ultrasonografi, annenin karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, pıhtılaşma testleri yapılır. Takip boyunca hastalık seviyesinde ağırlaşma bulguları veya testlerde fetal distress gösteren bulgular başladığında hastanın o anki durumuna göre doğum planlanır. Doğum esnasında damar yolu açılarak sıvı takviyesi uygulanır; ağır preeklampside konvülziyonlardan korunmak için magnezyum sülfat tedavisi başlanır. Tedavi sırasında yakın gözlemi gerekir. Hipertansiyon kontrolü için çok çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Özellikle ağır preeklampsi de tansiyon 180/110 mmHg’nın üzerinde ise komplikasyonlardan korunmak için antihipertansif tedavi önerilmektedir. Ciddi preeklampside genel kabul gören yaklaşım; gebelik haftasına bakmaksızın annenin en kısa sürede genel sağlık durumunu stabilize etmektir. Bu amaçla konvülziyon kontrolü için magnezyum sülfat ve hipertansiyon kontrolü için uygun görülen antihipertansif tedavi başlanarak doğum, sezaryen veya vaginal yolla en kısa sürede yaptırılır. Riskleri en alt düzeyde tutabilmek için ağır preeklampsi takip ve gebeliğin sonlandırılmasının yoğun bakım olanakları olan merkezde yapılması oldukça önemlidir. DOĞUM SONRASI PREEKLAMPSİ TAKİBİ Plasentanın ayrılmasının ardından preeklampsi bulgularında genellikle bir düzelme görülmektedir. Ağır preeklampside konvülziyon kontrolü açısından 24 saat daha magnezyum sülfat tedavisine devam edilir, antihipertansif tedavide özellikle 150/100 mmHg düzeyindeki tansiyon düzeyinde devam edilir. Hipertansiyon doğumdan 6 hafta sonrada hala mevcut ise hasta kronik hipertansif kategorisine ayrılabilir. Bu durumda daha sonraki yaşamında hipertansiyon kontrolü açısından takip ve tedavi önerilir. HELLP SENDROMU Hemoliz, karaciğer enzimlerinde artış, trombositlerde azalma olarak tanımlanan HELLP Sendromu; ağır preeklampsinin çok ciddi bir komplikasyonudur. HELLP Sendromunun tanı kriterleri laboratuar bulgularına dayandırılır. Hellp Sendromunda yaklaşım ağır preeklampsi-eklampsideki tedavi prensiplerini içerir. Ancak burada annenin kanama koagülasyon anormalliklerini hızlıca düzeltmeye çalışmak ilk basamaktır. Trombosit verilmesi, pıhtılaşma faktörlerinin verilmesi ve olabilecek en kısa zamanda doğumun gerçekleştirilmesi hayati önem bu takip ve tedavi yoğun bakım olanakları olan merkezlerde yapılmalıdır. Oldukça ciddi bir durumdur. KRONİK HİPERTANSİYON Anne adayında gebelikten önce de hipertansiyon mevcutsa bu durum kronik hipertansiyonu işaret eder. Ancak bu bulgu varlığında gebeliğin ikinci yarısında preeklampsi bulgularının eklenme riski mevcuttur. Kronik hipertansiyonu gebeliğin erken dönemlerinde tedavi ederek preeklampsi gelişimini önleme olanağı henüz kanıtlanmamıştır. Ancak anne adayının diyetinin ayarlanması; evde fizik aktivitesinin kısıtlanması, dikkatli bir gebelik takibi preeklampsi gelişimini tamamen önleyemese de şiddetli hastalık formunun azaldığı ve ciddi komplikasyon görülmesinin daha ender olduğu bilinmektedir. Preeklampsi, annenin ve doğmamış bebeğinin hayatı için tehlike yaratan, önemli bir gebelik komplikasyonudur. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak ve doğum öncesi kontrolleri düzenli olarak gerçekleştirmek bu problemi önlemenin en iyi başka birçok şeyin yanı sıra hipertansiyon ya da böbrek hasarından kaynaklanması muhtemel bir gebelik komplikasyonudur. Hamile kadınların %5-8’ini etkiler ve hem anne hem de bebek için çok tehlikeli genellikle hamileliğin son üç ayında ortaya çıkar. Bununla birlikte, doğum sırasında, gebeliğin ikinci yarısında ya da doğumdan sonraki ilk haftalarda bile ortaya hastalık hafif veya şiddetli olabilir. Dahası, düzgün bir şekilde veya zamanında tedavi edilmezse, gebelik toksemisi ya da HELLP sendromu gibi daha ciddi problemlere yol neden ortaya çıkar?plasentaya olan kan akışının azalması nedeniyle ortaya hipertansiyon ve diyabet de plasentaya kan akışını azaltabilir. Bazı profesyoneller, her ne kadar belirtileri sonradan ortaya çıksa da, preeklampsinin gebeliğin başında ortaya çıktığına semptomlarıPreeklampsi teşhisi konan bazı kadınlar hastalığın karakteristik semptomlarını geliştirmez. Benzer şekilde, tüm kadınlarda aynı semptomlar ortaya noktada temel problem, bulantı ya da şişlik gibi bazı preeklampsi semptomlarının normal gebelik semptomları olarak yorumlanabiliyor nedenle doktorlar, bu komplikasyona ait uyarı işaretlerini vaktinde ve etkili bir şekilde tanımlamayı preeklampsi halinde Hipertansiyon Su tutulumu İdrarda protein Şiddetli preeklampsi halinde Baş ağrısı ve bulanık görüş Parlak ışığı tolere etmede yaşanan güçlük Yorgunluk, mide bulantısı ve kusma Daha az idrara çıkma Üst karın bölgesinde ağrı, genellikle sağ tarafta Kolay morarma Preeklampsiden muzdarip olan kadınların tümünün, görünür şişlikler ya da ani kilo artışı gibi sıkıntılar yaşamadığını hatırlamak çok önemlidir. Üstelik, bu belirtileri yaşayan tüm kadınların da preeklampsiden muzdarip oldukları söylenemez. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, semptomlar kafa karıştırıcı için risk faktörleriObezite, diyabet ve hipertansiyonBaşka birçok faktör de bu durumun oluşma riskini artırabilir. Hamile kadının ilk hamileliği ise, tıbbi geçmişinde hipertansiyon veya böbrek hastalığı ya da aile geçmişinde preeklampsi varsa, bu komplikasyonu geliştirme ihtimali daha şekilde, çoğul gebelikleri olan kadınlar, daha önce hamilelik döneminde hipertansiyon veya preeklampsi geçiren kadınlar ya da vücut kitle indeksi 30 veya üzeri olan kadınlar için de risk oranı yaşın altında ya da 40 yaşın üzerindeki hamile kadınlarda da preeklampsi daha kolaylıkla tedbirlerDoğum öncesinde gerçekleştirilen düzenli kontroller aracılığıyla, doktorunuz aşağıdakileri testleri isteyecek ve değerlendirecektir Kan basıncı İdrar seviyeleri Kan testleri Bunlara ek olarak, bu sorunun varlığını kontrol etmenin başka yolları vardır Kanın pıhtılaşmasını ve böbrek fonksiyonlarını kontrol etmek için uygulanan testler Sonogramlar Doppler ultrasonografi Bu testlerden bağımsız olarak, bu problemi önlemenin kesin bir yolu yoktur, çünkü ortaya çıkmasına katkıda bulunan tüm faktörleri kontrol etmek mümkün nedenle, sağlık profesyonelleri genellikle dengeli bir beslenme planını takip etmenizi ve egzersiz yapmanızı ve düzenli olarak muayene olmanızı yöntemleribu komplikasyonun ve başkalarının erken teşhisine olanak tanır. Uygulanacak tedavi yöntemi gebeliğin evresine bağlıdır. Rahatsızlık doğum tarihine yakın bir dönemde ortaya çıkarsa ve bebek gelişimini tamamlamışsa, doktor muhtemelen mümkün olan en kısa sürede doğumu gerçekleştirmeyi hafifse ve bebek henüz gelişmemişse, tedavi, artan doğum öncesi kontrollere bağlı olarak şekillenecektir. Benzer şekilde, doktorunuz sizden beslenme planınıza proteini daha fazla dahil etmenizi noktada tuzu daha az tüketmek ve bol bol su içmek de çok önemlidir. Son olarak, bolca dinlenilmesi gerekir. Hasta, bebeğin ağırlığını ana kan damarlarından öte yana vermek için sol tarafının üzerine kadın şiddetli preeklampsiden muzdarip ise, yukarıda verilen tedavi yöntemlerine ek olarak, doktor, annenin kan basıncını kontrol altına alabilmek için bir ilaç annenin ve doğmamış bebeğinin hayatı için tehlike yaratan, önemli bir gebelik komplikasyonudur. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak ve doğum öncesi kontrolleri düzenli olarak gerçekleştirmek bu problemi önlemenin en iyi çekebilir ...

preeklampsi geçirip tekrar bebek düşünenler